ABD Sosyal Güvenlik Adaleti: Social Security Fairness Act Derinlemesine İncelemesi

ABD’de emeklilik haklarında yaşanan adaletsizliklere dikkat çeken Social Security Fairness Act, kamu ve özel sektör çalışanları arasındaki farkları azaltmayı hedefleyen kapsamlı bir yasa tasarısı olarak gündemde. Bu makalede, yasa tasarısının ne olduğu, içerdiği düzenlemeler, potansiyel etkileri ve uzman görüşleri ile bireysel deneyimlere yer verilerek konunun derinlemesine analizi sunulmaktadır. Yasa Tasarısının Temel Unsurları Tanım ve AmaçSocial Security Fairness Act, özellikle kamu sektöründe çalışanlar ve Sosyal Güvenlik kapsamı dışında kazanılan emeklilik ödemeleri alan kişiler üzerinde etkili olan Windfall Elimination Provision (WEP) ve Government Pension Offset (GPO) gibi düzenlemelerin yarattığı adaletsizlikleri gidermeyi amaçlamaktadır. Yasa tasarısı, emeklilik maaşlarının hesaplanmasında mevcut indirimleri düzenleyerek, çalışanların ödedikleri primler karşılığında hak ettikleri emeklilik gelirlerine ulaşmalarını sağlamayı hedefler. Mevcut Sorunlar Windfall Elimination Provision (WEP): Kamu çalışanları ve Sosyal Güvenlik kapsamı dışında çalışmış kişiler, diğer işlerinden aldıkları primlere göre hesaplanan emeklilik maaşlarında ciddi kesintiler yaşamaktadır. Bu durum, uzun yıllar hizmet vermiş kişilerin beklenenden çok daha düşük emeklilik maaşı almalarına yol açar. Government Pension Offset (GPO): Devlet maaşı alan bireylerin, eş ve dul-yarzı emeklilik faydalarında yaşadığı kesintiler, sistemdeki adaletsizliklerin diğer boyutunu oluşturur. Yasa Tasarısının Derinlemesine Analizi Tarihçe ve Gelişim SüreciSosyal Güvenlik sisteminde WEP ve GPO’nun uygulanmaya başlaması, geçmişte kamu sektörü çalışanları ile özel sektör çalışanları arasında belirgin farklar yaratmıştır. Son yıllarda, bu düzenlemelerin adaletsiz olduğu yönündeki eleştiriler artmış ve bu durum, yasa tasarısının gündeme gelmesine zemin hazırlamıştır. Ekonomik ve Sosyal Etkiler Ekonomik Güvence: Tasarının kabul edilmesi, kamu çalışanlarının emeklilik gelirlerinde artış sağlayarak, bireylerin emeklilik döneminde ekonomik olarak daha güvende hissetmelerine katkıda bulunabilir. Toplumsal Adalet: Özel ve kamu sektörü arasındaki gelir dengesizliklerinin giderilmesi, sosyal güvenlik sisteminde daha adil bir dağılım ve genel bir adalet duygusu yaratacaktır. Sistemsel Değişim: Bu düzenlemeler, ileride yapılacak sosyal güvenlik reformları için de örnek teşkil edebilir ve sistemin genel yapısını iyileştirme yolunda atılmış önemli bir adım olabilir. Uzman Görüşleri Ekonomistlerin Değerlendirmesi: Birçok ekonomist, tasarının özellikle kamu sektöründe çalışanların aylık emeklilik maaşlarında önemli artışlar sağlamasını öngörüyor. Sistem dengesi sağlandığında, kamu ve özel sektör çalışanları arasında daha adil bir dağılım mümkün hale gelecektir. Sivil Toplum ve Emekli Sendikaları: Emekli sendikaları, mevcut düzenlemelerin yarattığı adaletsizliğe dikkat çekmekte ve yasa tasarısının emeklilik haklarını iyileştireceğine dair güçlü destek vermektedir. Sosyal güvenlik reformunu savunan sivil toplum kuruluşları, düşük ve orta gelirli emeklilerin yaşam kalitesinin artırılmasının toplumsal barış açısından kritik önem taşıdığını vurgular. Bireysel Hikayeler ve Deneyimler Kamu Çalışanının Mücadele Dolu EmekliliğiJohn Doe adlı bir kamu çalışanı, 30 yılını devlet hizmetinde geçirdikten sonra emekli olmuştur. Ancak, WEP nedeniyle beklediği maaşın büyük bir kısmı kesintiyle karşılaşmıştır. John’un öyküsü, sistemde yaşanan adaletsizliklerin kamu çalışanları üzerinde yarattığı derin ekonomik etkiyi gözler önüne sermektedir. Sektörler Arası AdaletsizlikJane Smith, hem kamu hem de özel sektörde çalışmış biri olarak, farklı hesaplama yöntemleriyle karşılaşmıştır. Kamu sektöründeki kesintiler, aynı deneyimi yaşamayan özel sektör çalışanlarına kıyasla daha yüksek olmuştur. Bu durum, sektörler arasındaki mevcut adaletsizliği net bir şekilde ortaya koymaktadır. Potansiyel Etkiler ve Gelecek Perspektifi Kısa Vadeli Etkiler Kamu sektörü çalışanları ve benzer gruplar, emeklilik maaşlarında belirgin artışlar yaşayacaktır. Sosyal güvenlik sistemine duyulan güven tazelenerek, vatandaşların emeklilik döneminde daha rahat hissetmesi sağlanabilir. Uzun Vadeli Etkiler Bu yasa tasarısı, gelecekte yapılacak diğer sosyal güvenlik reformlarına da öncülük edebilir. Yasa tasarısının kabulü, toplumsal ve politik arenada geniş çaplı tartışmalara yol açarak, emeklilik haklarının daha adil hale getirilmesi için yeni politika önerilerinin geliştirilmesine zemin hazırlayabilir. Social Security Fairness Act, ABD’de emeklilik gelirlerinde var olan adaletsizlikleri gidermek üzere önemli bir reform adımı olarak öne çıkmaktadır. Mevcut düzenlemelerin yarattığı zorluklar, kamu sektörü çalışanları ve benzer gruplar üzerinde derin ekonomik etkiler yaratırken, yasa tasarısı bu durumun düzeltilmesine yönelik umut vaat etmektedir. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde adalet ve ekonomik güvenceyi artırmayı hedefleyen bu reform, sosyal güvenlik sisteminde yeni bir dönemin başlangıcını işaret edebilir.  

JPMorgan Tüm Çalışanlarını Tam Zamanlı Ofise Geri Çağırıyor

JPMorgan Tüm Çalışanlarını Tam Zamanlı Ofise Geri Çağırıyor JPMorgan Chase & Co., pandemi döneminde uygulamaya koyduğu hibrit çalışma modelini sonlandırarak, tüm çalışanlarını haftada beş gün ofiste çalışmaya çağırıyor. ABD'nin en büyük bankası olan JPMorgan'ın bu kararı, dünya genelinde yaklaşık 300.000 çalışanı etkileyecek. Bu değişikliğin önümüzdeki haftalarda resmen duyurulması bekleniyor. (Kaynak: NY Post) CEO Jamie Dimon’dan Yüz Yüze Çalışma Vurgusu JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, uzun süredir uzaktan çalışmanın bankanın verimliliğini azalttığını savunuyor. Dimon, yüz yüze etkileşimlerin karar alma süreçlerini hızlandırdığını, spontane öğrenmeyi teşvik ettiğini ve yaratıcılığı artırdığını belirtiyor. Ayrıca, çalışanların ofiste bulunmasının ekip çalışması ve iletişim için önemli olduğunu vurguluyor. (Kaynak: The Times) Wall Street’te Benzer Adımlar JPMorgan'ın bu kararı, Wall Street'teki diğer büyük bankaların ofise dönüş politikalarıyla uyumlu bir yaklaşımı temsil ediyor. Örneğin, Goldman Sachs 2023 yılında tam zamanlı ofis dönüşü talep etmişti. Citigroup ise çoğu çalışanı için haftada üç gün ofiste bulunmayı gerektiren hibrit modelini sürdürmekte. Bu trend, finans sektöründe yüz yüze çalışmanın hâlâ tercih edildiğini gösteriyor. (Kaynak: NY Post) Yeni Genel Merkezle Birlikte Kararın Uygulaması JPMorgan'ın bu adımı, bankanın Manhattan'da inşa ettiği ve yakın zamanda açılması beklenen 60 katlı yeni genel merkez binası ile paralel bir şekilde ilerliyor. Bu bina, bankanın ofis ortamına verdiği önemi ve yüz yüze çalışmayı teşvik etme kararlılığını simgeliyor. (Kaynak: The Times) Hibrit Çalışmaya Eleştiriler CEO Dimon, pandeminin başlangıcında uzaktan çalışmaya geçişin zorunlu olduğunu kabul ederken, kalıcı olarak hibrit modeli benimsemenin banka kültürünü ve verimliliği olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Uzaktan çalışmanın, özellikle liderler için çalışanları yönetme ve geliştirme açısından zorluklar yarattığını belirten Dimon, "Başarı yüz yüze iş birliğiyle gelir" yaklaşımını sürdürüyor. (Kaynak: The Times) JPMorgan'ın bu kararı, pandemi sonrası hibrit çalışma düzenlemelerinin geleceği ve kurumsal dünyadaki etkileri hakkında önemli bir örnek teşkil ediyor. Bankanın yüz yüze çalışma vurgusu, sektör genelinde yaygın bir eğilim haline gelebilir.

Geçici Koruma Altındaki Suriyeli Sayısı 2 Milyon 935 Bin 742'ye Geriledi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2023 yılının Eylül ayında başladıkları yasal kalış hakkı bulunan yabancıların adres tahkikatı çalışmalarının sonucunda, geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısının 2 milyon 935 bin 742'ye düştüğünü açıkladı. Yerlikaya, Türkiye'deki Suriyelilerin adres güncellemeleri için 90 günlük bir süre tanındığını belirterek, bu süre zarfında Türkçe ve Arapça SMS bilgilendirmeleri yapıldığını vurguladı. Ayrıca, 81 ilde valilikler ve STK'lar ile koordineli olarak bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Bu süreçte, 580 bin 819 Suriyeli adreslerini güncelledi veya randevu aldı. Bakan Yerlikaya, adres güncellemeyen Suriyelilerin yabancı kimlik numaralarının pasife alındığını ve bu kişilerin sadece acil sağlık hizmetlerinden faydalanabileceğini söyledi. Ayrıca, bu kişilerin kamu hizmetlerinden faydalanamayacaklarını belirtti. Eylül ayında başlatılan çalışmalarla birlikte, 1 Ekim 2024 itibarıyla, kamu hizmetlerinden faydalanmayan ve en az bir yıldır Türkiye'de bulunmayan 150 bin 327 Suriyeli tespit edildi. Bu kişilerin, Avrupa'ya geçtikleri değerlendirildi ve sistemden kaydedildikleri yerlerden düşüldü. İçişleri Bakanı, Türkiye'deki yabancı sayısının toplamda 4 milyon 174 bin 706’ya ulaştığını, bunun 1 milyon 32 bin 379 ikamet izni sahipleri ve 206 bin 585 uluslararası koruma altındaki kişilerden oluştuğunu belirtti. Kaynak: İçişleri Bakanlığı, 2024.  

Hong Kong'un Ticari Emlak Piyasasında Kargaşa: Yüksek Faiz Oranları ve Azalan Kira Gelirleri Sıkıntılı Satışları Artırıyor

Hong Kong'un ticari emlak piyasası, yüksek faiz oranları, değişen tüketici alışkanlıkları ve daha geniş ekonomik zorlukların bir kombinasyonu nedeniyle önemli bir türbülans yaşıyor. Dikkate değer bir örnek, mali zorluklar nedeniyle satışa çıkarılan karma kullanımlı bir kule olan Causeway Bay'deki Cubus binasıdır. Phoenix Property Investors ve Sa Sa başkanı Simon Kwok ile bağlantılı bir ticari kuruluş da dahil olmak üzere binanın sahipleri, kira gelirindeki keskin düşüşün ardından borç geri ödemeleriyle mücadele ediyor. Binanın katlarının üçte birinden fazlası boş olan mülk, kısa süre önce 1.4 milyar HK$'lık (180 milyon ABD Doları) fiyatla satışa sunuldu ve bu, 2 milyar HK$'lık en yüksek değerinden önemli bir düşüş. Cubus ile ilgili durum, Hong Kong'un ticari gayrimenkul sektörünün karşılaştığı daha geniş zorlukları yansıtıyor. Yüksek boşluk oranları, düşen kira geliri ve küresel firmalardan ve anakara Çinli ziyaretçilerden gelen azalan talep, genel olarak emlak değerlerini düşürdü. A sınıfı ofis kiraları pandemi öncesi en yüksek seviyelerinden bu yana %38 düşerken, perakende sektörü daha da sert etkilendi ve mülk değerlemeleri yaklaşık %40 düştü. Piyasa genelindeki bu düşüş, birçok mülk sahibini sıkıntılı satışlara zorladı ve bu yıl ticari gayrimenkul işlemlerinin yaklaşık %75'i bu kategoriye girdi. Yüksek kaldıraçlı sektör için uzun süredir önemli bir finansman kaynağı olan bankalar, şimdi artan temerrütlerle boğuşuyor. Örneğin, HSBC, 2024'ün ilk yarısında bir önceki yıla göre altı kat artışla 3,2 milyar ABD doları ticari gayrimenkul kredisi temerrüdü bildirdi. Yakın zamanda ABD Federal Rezerv faiz indiriminden bir miktar rahatlama sağlanmasına rağmen, altta yatan ekonomik temeller zayıf kalmaya devam ediyor ve uzmanlar yakın zamanda bir piyasa toparlanması beklemiyor. Analistler, talebin hala ılımlı, arzın bol ve yatırımcı güveninin sallantıda olmasıyla piyasanın istikrara kavuşmasının 2025 yılına kadar sürebileceğini öne sürüyorlar.   Daha büyük, daha köklü geliştiriciler gerilemeyi atlatmak için daha donanımlı olabilirken, daha küçük firmalar ve yüksek kaldıraçlı şirketler borçlarının ağırlığı altında mücadele ediyor. Hong Kong'un ticari emlak piyasasının genel görünümü, hemen toparlanacağına dair çok az işaret ile kasvetli olmaya devam ediyor.

İstanbul Havalimanı Google'a Göre Avrupa'nın En İyisi Seçildi

İstanbul Havalimanı , önde gelen bir tatil kiralama rezervasyon portalı tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre Avrupa'nın en iyi havalimanı seçildi. Google İnceleme puanlarını değerlendiren çalışma, Avrupa'daki havalimanlarını hem en iyi hem de düşük performans gösteren merkezleri vurgulamak için değerlendirdi.   4.4 Derecelendirme ile Sıralamanın En İyisi İstanbul Havalimanı, 4,4 gibi etkileyici bir ortalama puanla, Portekiz'in Porto kentindeki Francisco de Sá Carneiro Havalimanı ve ikinci ve üçüncü sırada yer alan Yunanistan'daki Atina Uluslararası Havalimanı da dahil olmak üzere büyük rakiplerini geride bıraktı. Holidu, havalimanlarının genel seyahat deneyimini iyileştirmedeki önemini vurguladı. Şirket, "Yaz sonu, tatillerinden dönen büyük bir yolcu akını ile işaretlenmiş olsa da, havaalanı deneyimi herhangi bir seyahatin önemli bir parçası olmaya devam ediyor" dedi. Çalışma, gezginlerin daha etkili bir şekilde plan yapmalarına yardımcı olmak için Google Haritalar'dan gelen verileri analiz ederek 2024 için Avrupa'daki en iyi ve en kötü havalimanlarının kapsamlı bir listesini oluşturdu.   İstanbul Havalimanı: Hizmet ve Altyapıda Mükemmellik Bu, İstanbul Havalimanı'nın üst üste ikinci kez en üst sırada yer aldığı anlamına geliyor. Holidu, "101.956'dan fazla incelemeden 4,4 puan alan İstanbul Havalimanı, dünya çapındaki gezginlerin beğenisini kazanmaya devam ediyor" dedi. Özellikle verimliliği, konforu ve üst düzey hizmetleriyle övgü toplayan havalimanı, Türkiye'nin dünya standartlarındaki altyapı konusundaki itibarını daha da pekiştirdi.   Avrupa'nın En İşlek Havalimanı İstanbul Havalimanı, Nisan 2019'da tam olarak faaliyete geçmesinden bu yana Avrupa'nın en işlek havalimanı haline geldi . Eurocontrol'e göre, düzenli olarak günde 1.400 ila 1.500 uçuş gerçekleştiriyor. 26 Ağustos - 1 Eylül 2023 haftasında günlük ortalama 1.494 uçuş gerçekleştirdi. Yalnızca Ağustos 2023'te havalimanı 7.7 milyon yolcuyu ağırladı ve 46,933 uçuşu denetledi ve uluslararası hava yolculuğundaki kritik rolünü vurguladı. İstanbul Havalimanı sıralamada üst sıralarda yer alırken, Yunanistan'daki Kandiye Uluslararası Havalimanı ortalama 2,6 puanla en kötü sırada yer aldı. Fransa'daki Bordeaux-Mérignac Havaalanı ve İngiltere'deki Manchester Havaalanı yakından takip etti.   Mükemmellik için Küresel Bir Merkez İstanbul Havalimanı'nın uluslararası sıralamalarda devam eden yükselişi, küresel bir havacılık merkezi olarak önemini vurguluyor. Kalite, hizmet ve verimliliğe olan bağlılığı, dünya çapında milyonlarca gezgin için en iyi seçenek olmaya devam etmesini sağlar.

Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni: Türkiye'nin Uluslararası Başarısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından düzenlenen "Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni", Ankara'da önemli bir otelde gerçekleştirildi. Bu etkinlik, uluslararası inşaat sektöründe tanınan ENR dergisinin her yıl yayımladığı "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi" listesinde yer alan firmaların ödüllendirilmesi amacıyla düzenlendi. Bakan Bolat, törende yaptığı konuşmada yurt dışındaki müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetlerinin Türkiye'nin stratejik konumunu ve ekonomik potansiyelini gözler önüne serdiğini vurguladı. Sektörün sağladığı teknoloji ve bilgi transferinin, ülkenin altyapı ve inşaat yetkinliğini artırarak yerel ekonomiye döviz kazandırdığına dikkat çekti. Bolat, Türk firmalarının uluslararası projelerde elde ettiği başarıların Türkiye'nin ekonomik büyümesine ve diplomatik ilişkilerine katkı sağladığını ifade etti. Türkiye'nin ENR Dergisi’nin 2024 listesinde, müteahhitlik şirketi sayısında Çin’in ardından ikinci sırada yer aldığını belirten Bolat, uluslararası gelirlere göre ise sekizinci sırada olduğunu aktardı. Eylül itibarıyla yurt dışı müteahhitlik sektörünün proje büyüklüğünün 515 milyar dolara ulaştığını vurguladı. 137 ülkede 12 bin 277 Türk müteahhitlik projesi yürütüldüğü bilgisi yatırımcılar için heyecan verici bir fırsat sunuyor. Bolat, Türk müşavirlerin 138 farklı ülkede 3,3 milyar dolarlık projeler kazandığını ve yıllık ortalama 200 milyon dolarlık gelir elde ettiklerini belirtti. Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu çerçevesindeki projelerin sektöre sunduğu fırsatları vurguladı. Törende Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren de konuştu. Eren, geçen yılın zorlu koşullarına rağmen Türkiye'nin yurt içindeki gücünü deprem bölgelerinin yeniden inşası için seferber ettiğini anlattı. "Kentsel dönüşüm için her türlü göreve hazırız" diyen Eren, Türkiye'nin uluslararası arenada bir marka haline gelme hedefinin altını çizdi. Yatırımcılar için, Türk firmalarının yurt dışında sadece müteahhitlik değil, aynı zamanda yatırımcı ve işletmeci rolü üstlendiğini belirtmek önemli. Eren, teknik müşavirlik firmalarının uluslararası projelerdeki katkısıyla inşaat malzemeleri ihracatının arttığını vurguladı. Tören, "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi" ve "Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Teknik Müşaviri" listelerinde yer alan firmaların temsilcilerine ödüllerin takdim edilmesiyle sona erdi. Bu ödüller, Türkiye'nin global inşaat pazarındaki etkisini ve başarısını pekiştiriyor.

Emlak Sektöründe Devrim Niteliğinde Düzenlemeler

Ticaret Bakanlığı, gayrimenkul sektöründeki usulsüzlüklerin önüne geçmek ve tüketicileri korumak için devrim niteliğinde bir dizi düzenleme açıkladı. Bu yeni düzenlemeler, gayrimenkul alım satım platformlarında sıklıkla karşılaşılan sahte reklamlara, fiyat manipülasyonlarına ve lisanssız faaliyetlere karşı sert önlemler içeriyor.   Bakanlık, online işlem platformlarında verilen gayrimenkul ilanlarında yer alan taşınmazların gerçek maliklerine veya yetkili kişilere ait olması gerektiğine dair bir düzenleme getirdi. Bu doğrulama sürecine uymayan reklam sitelerinin her ihlali için 100 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak. Böylece sahte reklamlar ve dolandırıcılık girişimlerinin önüne geçilerek tüketicilerin güvenliği sağlanmış olacak.   Ayrıca gayrimenkul işletmelerinin yetki belgesi alabilmesi için mesleki deneyim şartının 2024 yılı sonuna kadar aranmayacağı açıklandı. Bu istisnai düzenleme, sektöre girişi kolaylaştırırken, halihazırda yetki belgesi olmadan faaliyet gösteren gayrimenkul işletmelerine de acil bir çözüm sunmayı amaçlıyor.   Fiyat manipülasyonlarını önlemek için sert önlemler de alınmaktadır. Bakanlık, çeşitli platformlarda ilan verilen taşınmazların gerçek sahiplerinin veya yetkili kişilerin ait olduğunu doğrulamadan ilan yayınlayan sitelere ciddi para cezaları uygulamaktadır. Bu sayede spekülatif fiyat artışlarının ve tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilecek.   Sektör temsilcileri yönetmelikleri memnuniyetle karşılarken, yönetmeliklerin etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi gerekliliğine dikkat çekiyor. Bu yeni düzenlemeler ile gayrimenkul sektörüne olan güvenin artırılması ve tüketicilerin daha iyi korunması hedeflenirken, sektördeki rekabetin de sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi hedefleniyor.

Çin ve Tayvan: Bir Yapbozun Parçaları

Çin ve Tayvan arasındaki ilişki, yüzyıllar boyunca süren ve bir dizi karmaşık faktörün etkisi altında şekillenen derin bir bağlantıya dayanmaktadır. Bu bağlantı, her iki tarafın tarihî, politik ve kültürel miraslarına dayanan çeşitli unsurların etkileşimiyle belirlenmektedir. Çin ve Tayvan arasındaki ilişki, Ming Hanedanlığı döneminde başlamıştır. 17. yüzyılda Ming Hanedanlığı'ndan kaçan Çinliler, Tayvan'ı kolonize etmiş ve bu, adanın farklı bir dil ve kültürel kimlik geliştirmesine yol açmıştır. 1895'te Birinci Çin-Japon Savaşı'nın ardından Tayvan, Japonya'nın kontrolüne geçmiş ve bu, Tayvan'ın Çin'den bağımsızlaşmasının ilk adımı olmuştur. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Tayvan, Müttefik Kuvvetler tarafından işgal edilmiş ve 1949'da Çin İç Savaşı'nı kaybeden Kuomintang (KMT) liderliğindeki milliyetçi güçler, Çin anakarasından kaçarak Tayvan'a sığınmıştır. Bu, Tayvan'ın Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Çin Cumhuriyeti (ÇOC) olarak iki farklı yönetim altında varlığını sürdürdüğü bir durumu doğurmuştur. ÇHC, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılıkçı bir eyaleti olarak görür ve birleşmeyi zorlamak için askeri tehditler kullanırken, ÇOC bağımsız bir ülke olarak kendi egemenliğini korumayı amaçlamaktadır. Siyasi gerilimlere rağmen, Çin ve Tayvan arasında yoğun bir ekonomik etkileşim vardır. Tayvan, Çin'in en büyük ticaret ortaklarından biri olup, iki ekonomi birbirine sıkıca entegre olmuştur. Tayvan'ın yüksek teknoloji sektörü ve Çin'in üretim kapasitesi, her iki tarafın ekonomik çıkarlarını birbirine bağlamaktadır. Ancak, siyasi gerilimlerin artması, ekonomik işbirliğini etkileyebilir ve ticaret üzerinde baskılar oluşturabilir. Çin ve Tayvan arasındaki ilişki sadece siyasi ve ekonomik boyutta değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal etkileşimlerle de şekillenmektedir. İki toplum arasında ortak bir dil ve tarihî miras bulunmaktadır. Turizm, akademik değişimler ve kültürel etkinlikler, bu ortak mirası korumak ve ilişkileri geliştirmek için önemli bir rol oynamaktadır. Güvenlik alanında, ÇHC son yıllarda askeri gücünü artırmış ve Tayvan'a karşı caydırıcılık politikaları izlemiştir. Tayvan ise kendi savunma kapasitesini güçlendirmeye odaklanmış ve uluslararası ittifaklar arayarak güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır. Bu durum, bölgedeki güvenlik dengelemelerini etkileyebilir ve çatışma riskini artırabilir. Çin ve Tayvan arasındaki ilişkinin geleceği belirsizdir. İki taraf arasındaki siyasi ve ideolojik farklılıklar, ilişkilerin seyrini belirleyen temel faktörler arasındadır. Ancak, uluslararası toplumun baskısı altında, barışçıl bir çözüm bulma yönünde adımlar atılabilir. Diyalog ve diplomasi, uzlaşma ve istikrarın sağlanması için kritik öneme sahiptir. Çin ve Tayvan arasındaki ilişki, tarihî, siyasi, ekonomik ve kültürel faktörlerin karmaşık bir etkileşimiyle şekillenmektedir. Gelecekte, taraflar arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi ve işbirliği alanlarının genişletilmesi, bölgede istikrarın ve barışın sağlanmasına katkıda bulunabilir.

Başlıkların Arkasındaki Zihin: ChatGPT ve Yapay Zeka

Yapay zeka ve doğal dil işleme alanında son yıllarda görülen hızlı ilerleme, ChatGPT gibi sistemlerin ortaya çıkmasını sağladı. ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen ve derin öğrenme tekniklerini kullanan bir dil modelidir. "Generative Pre-trained Transformer" olan GPT, büyük veri kümeleri üzerinde eğitilerek doğal dil işleme görevlerini gerçekleştirebilecek şekilde tasarlanmıştır. ChatGPT ise bu teknolojinin bir uygulamasıdır ve gerçek zamanlı sohbetlerde insan benzeri cevaplar üretebilir. ChatGPT'nin çalışma prensibi oldukça karmaşıktır ancak temelde oldukça basittir. Model, eğitim aşamasında büyük bir metin veri kümesi üzerinde öğrenir. Bu veri kümesi, internetteki milyonlarca web sayfası, kitap, makale ve diğer kaynaklardan toplanan çeşitli metinleri içerir. Model, bu veri kümesini analiz ederek dilin yapısını ve desenlerini öğrenir. ChatGPT, bir giriş metni aldığında, bu metne uygun bir cevap üretmek için öğrendiği desenleri kullanır. Örneğin, bir kullanıcı "Bugün hava nasıl?" diye sorduğunda, ChatGPT, benzer girişlerle eğitildiği için "Bugün hava oldukça güneşli ve sıcak." gibi bir cevap üretebilir. Model, cevap üretirken kelime seçimi, cümle yapısı ve dilbilgisi kurallarını dikkate alır. ChatGPT'nin kullanım alanları oldukça geniştir ve sürekli olarak genişlemektedir. Özellikle, müşteri hizmetleri endüstrisinde, otomatik cevap sistemleri olarak kullanılabilir. Kullanıcıların sıkça sorduğu soruları yanıtlayabilir ve temel sorunları çözebilir. Eğitimde, öğrencilere ödevlerinde yardımcı olabilir veya öğretmenlere destek sağlayabilir. Ayrıca, dil öğrenme ve pratik yapma konusunda da kullanıcılarına yardımcı olabilir. Kullanıcılar, ChatGPT'yi yabancı bir dilde yazılmış metinleri anlamak veya kendi dil becerilerini geliştirmek için kullanabilirler. Ancak, ChatGPT gibi yapay zeka sistemlerinin kullanımıyla ilgili bazı endişeler de bulunmaktadır. Özellikle, modelin yanlış bilgi veya yanıltıcı bilgi üretebilme potansiyeli, bazı kullanıcıları endişelendirmektedir. Ayrıca, ChatGPT gibi sistemlerin etik kullanımı ve insanların gizliliğinin korunması da önemli bir konudur. Özellikle, bu tür sistemlerin kişisel verileri nasıl işlediği ve sakladığı konusunda şeffaf olmaları önemlidir. Sonuç olarak, ChatGPT gibi yapay zeka teknolojileri, insanlarla etkileşimde bulunan uygulamalarda büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, bu teknolojilerin etik ve güvenli bir şekilde kullanılması önemlidir. Gelecekte, yapay zeka sistemlerinin daha da geliştirilmesiyle birlikte, insanlarla etkileşimde bulunan uygulamalarda daha karmaşık ve duyarlı modellerin kullanılması muhtemeldir.

Refah Sınır Kapısı Açılırsa Ne Olur?

Son günlerde Mısır'ın Refah Sınır Kapısı'nı açıp açmayacağı konusundaki belirsizlik, sınırda bekleyen 20.000'den fazla Filistinli hasta ve yaralı için endişe verici bir hal almış durumda. Bu insanlar, tedavi ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan kısıtlamalar nedeniyle çaresiz bir bekleyiş içindeler. Kapının açılması durumunda ise Filistinlilerin olası bir göç dalgasının yönü ve bu göçün getireceği sonuçlar henüz netlik kazanmamıştır. Ancak bu durum, sadece bir göç olayı olarak değil, aynı zamanda insanî ve vicdanî boyutlarıyla da ele alınması gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mısır'ın Refah Sınır Kapısı'nı açması halinde, öncelikle Filistinli mültecilerin Mısır'a yöneleceği öngörülmektedir. Ancak bu durum, mültecilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği gerçeğini de beraberinde getirir. Mısır hükümeti ve uluslararası toplum, bu insanların barınma, sağlık hizmetlerine erişim, eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak destekleri sağlamak zorundadır. Ancak burada insanî yardımın yanı sıra, uzun vadeli sosyal ve ekonomik projelerin de hayata geçirilmesi gerekecektir. Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkelerin, mültecilerin insani ihtiyaçlarının karşılanması ve yerleştirilmesi konusunda önemli bir rol üstlenmesi beklenmektedir. Bu ülkelerin, Mısır ve diğer bölge ülkeleriyle işbirliği yaparak mültecilere destek olmaları, çözüm sürecinin daha etkili ve sürdürülebilir olmasını sağlayabilir. Ancak mültecilerin uzun vadede Mısır'da kalıcı olarak yaşamak istemeyebilecekleri ve Avrupa gibi daha gelişmiş ülkelere yönelebilecekleri ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Avrupa'nın sert göç politikaları ve mültecilere karşı artan direnci, bu insanların Avrupa'ya ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla, mültecilerin Avrupa'ya gitme isteği ile Avrupa'nın kabul politikalarındaki sıkıntılar, birçok Filistinlinin Türkiye gibi transit ülkelerde beklemesine yol açabilir. Türkiye, zaten dünyadaki mültecilerin %20'sine ev sahipliği yapmaktadır ve bu durum ülkenin ekonomik ve sosyal kaynaklarını ciddi şekilde zorlamaktadır. Türkiye'nin bu yeni mülteci dalgasını karşılamak için kapasitesini artırması gerekebilir. Ancak Türkiye'nin bu konudaki sürdürülebilirlik kapasitesi ve uluslararası destekle birlikte hareket etme gerekliliği de göz önünde bulundurulmalıdır. Refah Sınır Kapısı'nın açılması, sadece göçmenlerin geçişini değil, aynı zamanda sınırın Filistin tarafında kalan insanların da insani ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayı gerektirir. Bu kişiler, sınırın karşı tarafında yaşayanlar olarak, kapının açılması durumunda oluşacak insani yardıma da ihtiyaç duyabilirler. Bu bağlamda uluslararası toplumun, sadece geçiş yapan göçmenlere değil, aynı zamanda sınırın her iki tarafında yaşayan Filistinlilere de destek olması gerekmektedir. Temel ihtiyaçların karşılanması, sağlık hizmetlerine erişim, eğitim imkanları ve ekonomik destek, bu insanların insanî koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için hayati öneme sahiptir. Bu noktada uluslararası toplumun, Filistin halkının insani yardım taleplerini ciddiye alması ve gerekli desteği sağlaması gerekmektedir. Fotograf: Anadolu Ajansı 12.10.2020 Tarihli Gülşen Topçu'nun haberinden alınmıştır. 

Anma Günü: Amerika Birleşik Devletleri'nde Bir Geleneğin Kökenleri ve Anlamı

Amerika Birleşik Devletleri'nde Anma Günü: Tarihsel Süreç ve Analiz Anma Günü, Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl Mayıs ayının son pazar gününde kutlanan ulusal bir tatildir. Bu gün, ülkenin askeri personelini ve onların fedakarlıklarını onurlandırmak, ölen askerlerin anısını yaşatmak ve vatanseverliği teşvik etmek amacıyla düzenlenir. Anma Günü, tarih boyunca birçok değişiklik geçirmiş ve Amerikan toplumunda derin bir anlam kazanmıştır. Tarihsel Kökenler Anma Günü'nün kökenleri Amerikan İç Savaşı'na dayanır. 1860'ların başlarında, savaş sırasında hayatını kaybeden askerlerin mezarlarını süslemek ve onları anmak için yerel topluluklar tarafından çeşitli törenler düzenlenmeye başlandı. Ancak, bu anma etkinlikleri farklı tarihlerde ve farklı bölgelerde kutlanıyordu. İlk olarak, Güney eyaletlerinde Mayıs ayının sonunda "Decoration Day" olarak bilinen anma etkinlikleri düzenlenmeye başladı. Bu etkinlikler, Güney eyaletlerindeki savaş mezarlarını süslemek ve savaşta hayatını kaybeden askerleri anmak için düzenleniyordu. Daha sonra, Kuzey eyaletlerinde de benzer etkinlikler yapılmaya başlandı. Anma Günü'nün modern formu, 1868 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin o dönemki başkanı General John A. Logan tarafından imzalanan bir emirle ortaya çıktı. Bu emir, 30 Mayıs'ı "Decoration Day" olarak belirledi ve tüm Amerikan İç Savaşı'nda hayatını kaybeden askerlerin anılmasını resmi olarak teşvik etti. Gelişimi ve Genişlemesi Anma Günü, zamanla Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyanın diğer yerlerindeki savaşlarda hayatını kaybeden tüm askerlerin anısını yaşatmak amacıyla genişledi. İkinci Dünya Savaşı, Kore Savaşı, Vietnam Savaşı ve sonraki çatışmalarda hayatını kaybeden askerler de bu günün anısına onurlandırıldı. 1971 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Kongresi tarafından "Anma Günü"nün resmi olarak son pazartesi günü olarak kabul edilmesiyle birlikte tatilin tarihi değiştirildi ve üç günlük bir hafta sonu tatili haline getirildi. Bu, Amerikalıların Anma Günü'nü daha fazla anlamlandırmalarını ve federal tatil olarak daha geniş çapta kutlamalarını sağladı. Anma Günü, artık sadece askeri personeli değil, aynı zamanda tüm hizmet verenleri, itfaiyecileri, polisleri ve diğer acil durum görevlilerini de onurlandıran bir anma günü olarak kabul edilmektedir. Amerikan toplumu, Anma Günü'nü savaşın yarattığı kayıpları hatırlamak, vatanseverliği teşvik etmek ve dayanışmayı güçlendirmek için bir fırsat olarak görür. Anma Günü'nün Anlamı ve Önemi Anma Günü, Amerika Birleşik Devletleri'nde derin bir anlamı olan bir gelenektir. Bu gün, ülkenin askeri personelinin ve diğer hizmet verenlerinin fedakarlıklarını onurlandırmak ve hatırlamak için bir fırsattır. Aynı zamanda, Anma Günü, Amerikan vatanseverliğini ve dayanışmasını güçlendiren bir anma ve birleşme günüdür. Her yıl Mayıs ayının son pazar gününde kutlanan Anma Günü, Amerikan toplumunda önemli bir yer işgal eder ve ülkenin tarihine ve değerlerine derinlemesine bir bağlılığı temsil eder. Bu gün, Amerikan halkının geçmişteki ve bugünkü hizmetlerine saygı duymanın yanı sıra, gelecek nesillere bu fedakarlıkları hatırlatmanın da bir yolu olarak görülür.

İran: Geçmişten Günümüze Değişen Yüzü

İran, Orta Doğu'nun en karmaşık ve zengin tarihine sahip ülkelerinden biri olarak dikkat çeker. Pers İmparatorluğu'nun muazzam medeniyet mirası, İslam'ın etkisiyle şekillenen zengin kültürel yapısı ve jeopolitik konumu, İran'ı tarihsel ve stratejik açıdan önemli bir konuma getirir. Pers İmparatorluğu'nun antik başkentleri, günümüzde hala ziyaretçileri kendine hayran bırakan sanat, mimari ve edebiyat eserleriyle doludur. Pers kültürü, dünya tarihine büyük katkılarda bulunmuş ve İran'ın kimliğini şekillendirmiştir. Ancak, İslam'ın yayılmasıyla Pers kültürüne İslam öğeleri de eklenmiş ve bu, modern İran'ın kültürel yapısını belirlemiştir. Jeopolitik olarak, İran, Orta Doğu'nun kalbinde stratejik bir konuma sahiptir. Basra Körfezi'ne, Hazar Denizi'ne ve Orta Asya'ya erişimiyle, bölgedeki diğer güçlerle ilişkilerini belirleyen bir aktör haline gelmiştir. Ayrıca, İran'ın komşularıyla olan ilişkileri, bölgesel istikrar ve güvenlik üzerinde doğrudan etkilidir. Irak, Afganistan, Türkiye ve Pakistan gibi komşularıyla olan ilişkileri, bölgesel güç dengelerini şekillendirirken, uluslararası ilişkileri de küresel siyasette etkili bir rol oynamaktadır. Ekonomik olarak, İran büyük ölçüde enerji kaynaklarına dayalı bir ekonomiye sahiptir. Petrol ve doğalgaz gelirleri, ülkenin ekonomik dayanağını oluştururken, aynı zamanda uluslararası yaptırımlar ve iç siyasi belirsizlikler gibi faktörlerle de karşı karşıyadır. Yüksek enflasyon, işsizlik ve gelir eşitsizliği gibi ekonomik sorunlar, İran halkının yaşam standartlarını etkileyerek toplumsal huzursuzluğa neden olmaktadır. Bu zorluklar, İran'ın ekonomik ve sosyal yapılarında değişim ihtiyacını ortaya koymaktadır. Siyasi olarak, İran, İslam Cumhuriyeti adı altında bir İslam devleti olarak yönetilmektedir. Dini liderliğin ve siyasi otoritenin dengelediği karmaşık bir siyasi sistem bulunmaktadır. İran'da siyasi özgürlükler ve insan hakları konuları önemli tartışma konularıdır. Basın sansürü, ifade özgürlüğü ve siyasi muhalefetin kısıtlanması gibi konular, ülkenin siyasi istikrarı ve demokratik gelişimi üzerinde etkilidir. Bununla birlikte, İran'ın demokratikleşme süreci ve siyasi reformları konusundaki çabaları, ülkenin geleceği açısından umut vadeder. Kültürel olarak, İran zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahiptir. Pers İmparatorluğu'nun antik kalıntıları, İslam mimarisi ve sanatıyla birleşerek, modern İran'ın benzersiz bir kültürel kimlik oluşturmasına katkıda bulunmuştur. İran, İslam'ın Şii mezhebine mensup olmasına rağmen, çeşitli dini ve etnik gruplara ev sahipliği yapar. Bu, ülkenin kültürel çeşitliliğini ve zenginliğini arttırır. Son olarak, İran'ın bugünü ve yarını, iç ve dış zorluklarla birlikte gelecek vaat eden fırsatlarla şekillenmektedir. İran, tarih boyunca yaşadığı değişimlerle ayakta kalmış ve adapte olmuştur. Bugün, ülke ekonomik ve siyasi reformlarla karşı karşıyadır ve bu reformlar, İran'ın gelecekteki kalkınma ve istikrarı için kritik öneme sahiptir. Gelecek, İran'ın kültürel mirasını koruyarak ve uluslararası ilişkilerini geliştirerek, bölgesel ve küresel arenadaki rolünü güçlendirmesine bağlıdır. İran, geçmişten günümüze değişen yüzüyle, geleceğe umutla bakmaktadır. Son olarak, İran'ın bugünü ve yarını, iç ve dış zorluklarla birlikte gelecek vaat eden fırsatlarla şekillenmektedir. İran, tarih boyunca yaşadığı değişimlerle ayakta kalmış ve adapte olmuştur. Bugün, ülke ekonomik ve siyasi reformlarla karşı karşıyadır ve bu reformlar, İran'ın gelecekteki kalkınma ve istikrarı için kritik öneme sahiptir. Gelecek, İran'ın kültürel mirasını koruyarak ve uluslararası ilişkilerini geliştirerek, bölgesel ve küresel arenadaki rolünü güçlendirmesine bağlıdır. İran, geçmişten günümüze değişen yüzüyle, geleceğe umutla bakmaktadır. İranlıların Avrupa'ya yönelen göçleri de, bu değişen yüzün bir yansıması olarak ortaya çıkar. Son yıllarda, İran'dan Avrupa'ya yönelen göç dalgası artmıştır. Göçlerin nedenleri arasında ekonomik zorluklar, siyasi baskılar ve çatışma bölgelerinden kaçış bulunmaktadır. Avrupa ülkeleri, birçok İranlı mülteciyi kabul etmektedir. İranlı göçmenler, yeni ülkelerinde çeşitli zorluklarla karşılaşabilirler. Dil bariyerleri, kültürel farklılıklar ve iş bulma zorlukları, İranlı göçmenlerin entegrasyon sürecini zorlaştırabilir. Ancak, birçok İranlı göçmen, yeni ülkelerinde başarılı bir şekilde yerleşir ve topluma katkıda bulunur. İranlıların Avrupa'daki varlığı, toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel dokusunu şekillendirirken, aynı zamanda ekonomik büyümeye ve çeşitliliğe de katkıda bulunur.

Antalya'nın Lüks Otelleri Yabancı Yatırımı Mıknatıs Gibi Çekiyor

Antalya, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan şehir, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çekmektedir. Bu da Antalya'yı yabancı yatırımcılar için de cazip bir destinasyon haline getiriyor. Özellikle Antalya'da lüks otel yatırımları son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Bunun başlıca nedenleri arasında şehrin güçlü turizm potansiyeli, artan talep ve rekabet ortamının yarattığı fırsatlar yer almaktadır. Otel ve Gayrimenkul Proje Uzmanı Dr. Çağlar Türkoğlu, Antalya'da lüks otellere yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar için birçok avantaj olduğunu belirtiyor. Bunlardan bazıları şunlardır: Şehrin güçlü turizm potansiyeli, otellerin yüksek doluluk oranları ve karlılık elde etmesini sağlıyor. Artan talep, otellerin fiyatlarının artmasına ve yatırımcıların daha yüksek kar elde etmesine yardımcı oluyor. Rekabet ortamının yarattığı fırsatlar, yatırımcılara daha uygun fiyatlarla otel satın alma veya kiralama imkanı sunuyor. Antalya'da lüks otellere yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıların aşağıdaki noktalara dikkat etmesi gerekmektedir: Şehrin konumunu, hedef kitlesini ve turizm potansiyelini iyi analiz etmelidir. Otel yatırımı yapmadan önce bölgedeki yasal düzenlemeleri ve vergi politikalarını araştırmalısınız. Otel işletmeciliği konusunda deneyimli bir ekiple çalışmalıdır. Antalya'nın lüks otel yatırımları yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor. Şehrin güçlü turizm potansiyeli, artan talep ve rekabet ortamının yarattığı fırsatlar, yatırımcıların yüksek kazanç elde etmesine yardımcı oluyor.

Swiss Life, emlak firmasını satın alarak İsveç'in "fiziksel pazara girişini" kazandı

Nick Fitzpatrick'in 26 Ocak 2024 tarihli Funds Europe'da yer alan haberine göre; Swiss Life Asset Managers, İsveç merkezli emlak şirketi Wilfast Förvaltning AB'yi açıklanmayan bir meblağ karşılığında satın aldı. Varlık yöneticisi, satın almanın Swiss Life Asset Manager'ın İskandinav ülkelerindeki coğrafi ayak izini güçlendirdiğini ve Avrupa'nın "önde gelen kurumsal mülk yöneticilerinden" biri olarak konumunu daha da güçlendirdiğini söyledi. Tüm çalışanlar, 1992 yılında gayrimenkul hizmetleri ve gayrimenkul alanında proje geliştirme sağlamak üzere kurulan şirketin Göteborg lokasyonunda tutulacaktır.  Wilfast, 20 milyar SEK temel mülk değerine sahip ve toplam yaklaşık 1,6 milyon metrekarelik bir alanı kapsayan gayrimenkulleri yönetmektedir. Şirket, İsveç, Danimarka ve Finlandiya'daki ticari gayrimenkullerde uzmanlaşmıştır.

İlk kez mi ev satın alıyorsunuz? 2024'te ev satın alacak mısınız?

1. Bütçenizi belirleyin İlk defa ev alacaksanız öncelikle bütçenizi belirlemeniz gerekir. Bir ev satın almak büyük bir yatırımdır ve buna göre hazırlanmak önemlidir. Bütçenizi belirlerken aylık gelirinizi, giderlerinizi ve bir ev sahibi olmak için ne kadar tasarruf edebileceğinizi göz önünde bulundurun. 2. İhtiyaçlarınıza göre bir ev seçin Bir ev satın alırken, ihtiyaçlarınıza göre bir ev seçmek önemlidir. Evde kaç kişi yaşayacak? Evde ne kadar alanınız olmalı? Evde hangi özellikler olmalı? Kendinize bu soruları sorarak ihtiyaçlarınıza en uygun evi bulabilirsiniz. 3. Konum araştırması yapın Bir ev satın alırken, konum da önemli bir faktördür. Evinizi hangi bölgede satın almak istiyorsunuz? Eviniz iş yerinize, okulunuza, alışveriş merkezlerine ve diğer sosyal olanaklara yakın mı olmalı? Bu soruları yanıtlayarak size en uygun konumu bulabilirsiniz. 4. Emlak piyasasını araştırın Bir ev satın almadan önce emlak piyasasını araştırmanız gerekir. Ev fiyatlarının nasıl gittiğini, hangi bölgelerin daha popüler olduğunu ve hangi mülklerin daha hızlı satıldığını öğrenin. Bu bilgiler doğru kararı vermenize yardımcı olacaktır. 5. Bir emlakçıdan yardım alın Emlak piyasasında deneyimli bir emlakçıdan yardım almak, ilk kez ev alacaklar için faydalı olabilir. Bir emlakçı doğru evi bulmanıza, bütçenizi aşmamanıza yardımcı olabilir ve pazarlık konusunda size tavsiyelerde bulunabilir. 6. Evinize iyi bakın Bir ev satın almadan önce evi iyice inceleyin. Evin içinde ve dışında herhangi bir hasar veya sorun var mı? Evin elektrik, su ve kanalizasyon tesisatı sağlam mı? Bu soruları yanıtlayarak evinizin sağlam ve yaşanabilir olmasını sağlayabilirsiniz. 7. Evi bir değerleme uzmanına kontrol ettirin Evi iyice inceleseniz bile gözden kaçan bir sorun olabilir. Bu nedenle evin bir ekspere muayene ettirilmesinde fayda vardır. Değerleme uzmanı, evinizin değerini ve herhangi bir hasar veya sorunu tespit edebilir. 8. Tapuyu dikkatli kullanın Ev almanın en önemli aşamalarından biri tapu işleminin yapılmasıdır. Tapu işlemlerini gerçekleştirirken tüm belgeleri dikkatlice kontrol edin ve herhangi bir sorun olmadığından emin olun. 9. İpotek başvurusunda bulunun Bir ev satın almak için kredi alacaksanız, ipotek başvurusunda bulunmanız gerekir. Konut kredisi başvurusu yaparken kredi notunuzu kontrol edin ve bankaların sunduğu faiz oranlarını karşılaştırın. 10. Ev sigortası yaptırın Evinizi sigortalamak, olası hasar durumunda maddi kayıplarınızı karşılamanıza yardımcı olur. Konut sigortası yaptırırken evinizin değerini ve olası riskleri göz önünde bulundurun. 11. Evinizi dekore edin Evinizi kendi zevkinize göre dekore etmek, evinizde kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar. Evinizi dekore ederken bütçenizi göz önünde bulundurun ve uzun ömürlü malzemeler kullanın. 12. Evinizin bakımını ve onarımını düzenli olarak yaptırın Evinizin bakım ve onarımını düzenli olarak yaptırmak, evinizin değerini korumanıza ve olası sorunları önlemenize yardımcı olur. Evinizin bakımını ve onarımını yaparken uzmanlara güvenin. 13. Emlak vergisini ödeyin Bir ev sahibi olmak aynı zamanda emlak vergisi ödemeyi de gerektirir. Emlak verginizi zamanında ödemek, yasal sorumluluklarınızı yerine getirmenize yardımcı olur. Bu öneriler, ilk kez ev alacaklar için faydalı olabilir. Bu önerileri dikkate alarak doğru kararı vermenize ve hayalinizdeki eve kavuşmanıza yardımcı olabilir.

Yeni Emlakçıları Başarıya Ulaştıracak 12 İpucu

Gayrimenkul, insanların ev sahibi olma hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olan heyecan verici ve ödüllendirici bir meslektir. Emlakçılar müşterilerinin ihtiyaç ve isteklerini anlayarak, onlara uygun mülk bulmalarına ve satın alma veya kiralama sürecini tamamlamalarına yardımcı olur.   Gayrimenkul mesleğinin güzel yanlarından biri de insanların hayatını değiştirme fırsatı sunmasıdır. Emlakçılar müşterilerinin hayatlarını iyileştirmek ve hayallerindeki evi bulmalarına yardımcı olmak için çalışır. Bu hem maddi hem de manevi açıdan anlamlı bir deneyim olabilir.   Gayrimenkul mesleğinin bir diğer harika yanı da insanlarla tanışma ve yeni ilişkiler kurma fırsatıdır. Emlakçılar müşterileriyle yakın ilişkiler kurar ve onların hayatlarına dahil olurlar. Bu hem kişisel hem de profesyonel açıdan ödüllendirici bir deneyim olabilir.   Gayrimenkul mesleği aynı zamanda yaratıcılık ve problem çözme becerilerini kullanma fırsatı da sunmaktadır. Emlakçılar müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayacak yeni çözümler bulmalıdır. Bu hem zihinsel hem de duygusal olarak tatmin edici bir deneyim olabilir. Böylesi keyifli bir meslekte başarılı olabilmek için dikkat edilmesi gerekn 13 önemli hususu sizin için sıraladık. 

Avustralya Açık 2024

Sabalenka, Avustralya Açık'ta Unvan Savunmasına Güçlü Başladı

Hastalık X

Hastalık X, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından henüz tanımlanmamış, ancak gelecekte küresel bir salgına neden olma potansiyeline sahip olduğu düşünülen bir hastalıktır. Hastalık X hakkında şu anda çok az şey bilinmektedir, ancak DSÖ bu hastalığın şu özelliklere sahip olabileceğini tahmin etmektedir: Karakteristikler: ·         Hayvanlardan insanlara bulaşabilir. ·         Solunum yoluyla bulaşır: Öksürme ve hapşırma yoluyla yayılabilir. ·         Şiddetli seyirli: Ciddi hastalık ve ölüme neden olabilir. ·         Hızlı yayılma: Hızlı bir şekilde yayılabilir ve küresel bir salgına neden olabilir. ·         DSÖ'nün Hastalık X'e Hazırlık Çalışmaları: ·         DSÖ, Hastalık X'e karşı hazırlıklı olmak için şu çalışmaları yürütmektedir: ·         Araştırma ve geliştirme: Hastalığın kaynağını ve nasıl yayıldığını belirlemek için araştırmalar yapılmaktadır. ·         Aşı ve ilaç geliştirme: Hastalığa karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları devam etmektedir. ·         Surveillance: Hastalığın erken tespiti ve takibi için küresel bir gözetim sistemi kurulmuştur. ·         Uluslararası işbirliği: Hastalığa karşı küresel bir müdahaleyi etmek için ülkelerle işbirliği yapılmaktadır. Hastalık X Hakkında Kaygılar: Hastalık X hakkında bilinmeyen birçok şey olduğu için, bu hastalık küresel sağlık için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. DSÖ, ülkeleri Hastalık X'e karşı hazırlıklı olmaları için uyarmaktadır. Hastalık X'e Karşı Önlemler: Hastalık X'e karşı şu önlemleri alabilirsiniz: ·         Ellerinizi sık sık yıkayın. ·         Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kapatın. ·         Hastalıklı insanlarla temastan kaçının. ·         Seyahat ederken dikkatli olun. ·         Aşılarınızı yaptırın. Hastalık X Hakkında Daha Fazla Bilgi: Hastalık X hakkında daha fazla bilgi için şu kaynaklara bakabilirsiniz: ·         Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ): https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019 ·         ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC): https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/index.html Not: Hastalık X hakkında bilgiler sürekli olarak güncellenmektedir. Bu nedenle, en güncel bilgiler için yukarıdaki kaynaklara bakmanız önerilmektedir.

Yemen'de Gerilim Tırmanıyor

ABD ve İngiltere'nin Husilere Yönelik Saldırıları Bölgeyi Nasıl Etkileyecek?

Marmara Denizi'nde Deprem!

2024.01.10 tarihinde saat 20:10:06'da Gemlik Körfezi (Marmara Denizi) - 40.4147 enlem ve 28.8730 boylam koordinatlarında 12.8 km derinlikte 3.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin hissedilmiş olması muhtemeldir. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin internet sitesinden veya mobil uygulamasından depremin hissedildiği yerlere dair bilgilere ulaşabilirsiniz. 3.7 büyüklüğündeki depremler genellikle hasara yol açmaz. Yine de, deprem bölgesindeyseniz ve herhangi bir hasar veya yaralanma fark ederseniz yetkililere haber vermeyi unutmayın.

Kıdem Tazminatı Tavanı Yükseliyor: Yeni Yılda İşçilere Müjde

Memur maaş zamlarıyla birlikte kıdem tazminatı tavanında önemli bir artış yaşanıyor! Yüzde 49.25 oranındaki bu yükseliş, işçilere daha fazla avantaj sunacak. Peki, bu yeni kıdem tazminatı tavanı nasıl uygulanacak? İşte detaylar!

Japonya, geçtiğimiz yüzyılda depremlerden hangi dersleri çıkardı?

BBC News Türkçe'ye göre Japonya'daki depremde 55 kişi hayatını kaybetti, tsunami uyarısı kaldırıldı, arama kurtarma çalışmaları sürüyor   Japonya'da dün meydana gelen 7,6 büyüklüğünde depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 55'e yükseldi. Deprem sonrası arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Başbakan Fumio Kishida, arama kurtarma çalışanlarının "zamana karşı yarıştığını" söyledi. 3 bin kadar kurtarma görevlisi, Noto Yarımadası'nda enkaz altında kalanları arıyor.  Helikopterden çekilen görüntüler, çok sayıda binanın ve altyapının zarar gördüğünü ve yangınların çıktığını gözler önüne seriyor. Noto’nun kuzey ucundaki Wajima şehrine karayoluyla ulaşım kapandı. Japonya ordusu da evlerini terk etmek zorunda kalanlara gıda, su ve çadır dağıtıyor. Hükümet 57 bin 360 kişinin evlerinden tahliye edildiğini açıkladı.   Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA), deprem sonrası ülkenin batısındaki sahil kentleri Ishikawa, Niigata ve Toyama için büyük tsunami uyarısında bulunmuştu. JMA daha sonra bu uyarıyı kaldırdı.

Türkiye'de gayrimenkul kiralamanın 10 kuralı: Bir daire veya villayı doğru ve karlı bir şekilde nasıl kiralayabilirsiniz?

Türkiye, dünyanın en popüler turizm destinasyonlarından biri olarak statüsünü pekiştirdi. Ülkeye gelen çok sayıda turist, kiralık konut talebinin artmasına neden oluyor, bu nedenle birçok yatırımcı, gelecekte ev sahiplerine kiralamaktan gelir elde etmek için yerel gayrimenkullere yatırım yapmayı tercih ediyor. Bu makale, bu alana girmeye karar verenler için faydalı olacaktır. Kiralık ev satın almanın ve yönetmenin en önemli 10 yönüne bir göz atalım.

Türkiye'nin En Yüksek Kira Getirisine Sahip Şehirleri Belli Oldu

Yeni Şafak'ın haberine göre; Gayrimenkulün değerini ve karlılığını değerlendirmek için Türk şirketlerinden biri, Türkiye Cumhuriyeti'nin şehirlerinde ve münferit bölgelerinde kiralık konut talebini ve karlılığını inceledi. Daire ve villa kiralamak için en karlı bölgenin yıllık %8,54 karlılık ile Ankara'daki Mamak bölgesi olduğu ortaya çıktı. İkinci sırada ise %7,93 ile İstanbul'un Esenyurt ilçesi yer aldı. Ankara'daki Altındağ, karlılığın %7,62 olarak tahmin edildiği ilk üçü kapatıyor. Listede bir sonraki sırada ülkenin başkentinin yanı sıra İzmir, Bursa, İstanbul, Mersin ve Antalya'da çeşitli bölgeler var. Bu nedenle, Bursa'da konut kiralamak için en karlı bölge Yıldırım, Antalya - Kepez, Mersin - Yenişehir ve Bursa - Osmangazi olarak kabul edilmektedir. İller arasında Antalya, yabancı alıcılar ve yatırımcılar arasında en popüler lokasyon olarak öne çıkıyor. Taşınma için en iyi Türk şehirlerinden biridir ve gelişmiş altyapı, hoş bir iklim ve birçok yabancı topluluk sunar.

Türkiye, Airbnb Tarzı Kiralamalar İçin Kuralları Sıkılaştıracak

Prime Property Türkiye'nin haberine göre, Türk hükümeti, ülke içinde artan kira maliyetlerinin acil sorununu ele almak için iddialı önlemler alıyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından Meclis'e sunulan yasa tasarısı, Airbnb gibi popüler tatil kiralama platformlarıyla paralellik gösteren bir hareketle kısa süreli kiralamaları sıkı bir düzenleme altına almayı amaçlıyor. Önerilen bu düzenlemelere göre, ev sahiplerinin kısa süreli kiralamalar yapmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin almaları gerekecek. İzne ek olarak, ev sahiplerinin vergilerin ödenmesi ve mülklerinde belirlenmiş bir işaret gösterilmesi de dahil olmak üzere diğer bazı yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekecektir. Bu önlemler, Türkiye'de ikamet edenlerin, özellikle kısmen kalıcı tüketici enflasyonuna atfedilen artan emlak fiyatları karşısında, uygun fiyatlı konut bulma zorluğuyla boğuşması nedeniyle gerekli görülmüştür. Bu ekonomik güçlerin bölge sakinleri üzerindeki etkisini azaltmak için Türkiye, yıllık kira artışlarını maksimum %25 ile sınırlayan bir önlem uyguladı. Bu düzenleme bir önceki yılın Haziran ayında yürürlüğe girdi, ancak istemeden ev sahipleri ve kiracılar arasındaki yasal anlaşmazlıklarda önemli bir artışa yol açtı. Bu düzenlemeden önce, mevcut kiracılar için yıllık fiyat artışları, önceki 12 aylık ortalama yıllık enflasyon oranıyla sınırlıydı.  

Türkiye 250 milyar doların üzerinde yabancı yatırım çekiyor

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu'na göre, Prime Property Turkey Türkiye'nin 2003 yılından bu yana 250 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı yatırım (DYY) çekerek uluslararası sermaye girişinde önemli bir artışa işaret ettiğini belirtti. Bu başarı, küresel yatırımcıların dikkatini çeken yapısal reformlara ve yatırım hedeflerine bağlanıyor. Dağlıoğlu, 2003 yılından bu yana siyasi istikrarın uluslararası yatırımların teşvik edilmesindeki önemli rolüne dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımların çoğunluğunun Avrupa'dan geldiğine dikkat çekerek, ülkenin Asya ülkeleri için alternatif bir üretim merkezi olarak önemli rolünü ve Avrupa pazarlarına yakınlığını vurguladı. Dağlıoğlu, Türkiye'nin dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olma hedefi için doğrudan yatırımların çok önemli olduğunu, cari açığın giderilmesi, istihdam yaratılması ve teknolojik dönüşüme odaklanıldığını belirtti. Türkiye'nin bu hedeflere olan bağlılığı, özellikle ülkenin büyüme yörüngesi ve ihracat odaklı ekonomisi göz önüne alındığında, uluslararası yatırımcılar için cazip bir olasılıktır. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve jeopolitik gelişmelerin küresel tedarik zincirini yeniden şekillendirdiğini belirten Dağlıoğlu, Türkiye'nin küresel tedarik zincirine entegrasyonunu sağlamada stratejik konumunun, altyapı yatırımlarının ve yeşil politikalarının öneminin altını çizdi.

Antalya sadece tatilcileri değil, yabancı işletmeleri de cezbediyor

Hürriyet Daily News'in haberine göre , yabancıların yoğun olarak konut satın aldığı Türkiye'nin en popüler tatil beldelerinden biri olan Antalya, uluslararası yatırımlar için de bir mıknatıs haline geldi.    

KİRA GÖÇÜ KAVRAMI TÜRKİYE'DE ORTAYA ÇIKTI

Habere göre Türk emlak Türk medyasında giderek daha fazla atıfta bulunulan yeni bir terim "kira göçü". Bu, mevcut konumlarındaki yüksek kirayı artık karşılayamadıkları için daha ucuz şehirlere ve mahallelere taşınmak zorunda kalan insanlarla ilgili. Kira göçü, aşırı kiralarla baş edemeyen emekliler, öğrenciler ve asgari ücretli çalışanlar arasında daha yaygın hale geliyor. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (BETAM) son verilerine göre, İstanbul'da, 120 metrekarelik bir alana sahip dört kişilik bir aile için tipik bir konut biriminin ortalama kiralama maliyeti. M. - 17.000 Türk Lirası'ndan (TL) başlar. Bu, özellikle asgari ücretin şu anda 11.402 TL olduğu düşünüldüğünde, geçimini sağlayan tek kişi olan aileler için bir zorluk teşkil ediyor. Sonuç olarak, birçok insan başka yerlere göç ediyor. İstanbul'dan Kırklareli gibi kira oranlarının daha makul olduğu ve deprem riskinin daha düşük olduğu yerlere taşınıyorlar. Ancak bu taşınma, taşınma masrafları, ulaşım ve yeni yerin boyanması gibi yaklaşık 50.000 TL'yi bulabilen kendi masraflarını da beraberinde getiriyor. Bu durumdan özellikle emekliler etkileniyor. Örneğin, İstanbul'un Pendik ilçesinden ortalama bir emekli, kirasının 2022'de 1.750 TL'den 2023'te 4.000 TL'ye ve ardından hemen 9.500 TL'ye yükseldiğini gördü. Buna karşılık, ortalama emekli maaşı sadece 7.000 TL civarındadır.   Bu nedenle giderek daha fazla emekli, öğrenci ve düşük gelirli birey sadece daha ucuz ilçelere ve illere taşınmaya değil, aynı zamanda akraba veya arkadaşlarla yaşamaya da karar veriyor. İstanbul'un uygun olmayan kiralara sahip tek şehir olmadığını belirtmekte fayda var (kira oranları sadece dört yılda %700'den fazla arttı):. Ankara'da 10.000 TL'den daha ucuza konut bulmak da oldukça zor. Bu, Türkiye'nin en büyük metropolünü terk eden insanların artan bir eğilimine yol açtı. Yüksek fiyatların yanı sıra deprem riski de insanları İstanbul'u terk etmeye iten bir diğer faktördür. Bu yüzden pek çok kişi artık yaşamak için alternatif yerler arıyor.

ANTALYA, GAZİPAŞA'NIN EN PAHALI İLÇELERİNDEN BİRİ HALINE GELDİĞİNE TANIKLIK EDİYOR

  Türk emlak  Gazipaşa'nın haberine göre, Antalya ilinde aynı adı taşıyan havalimanını çevreleyen ve tatil beldesi Alanya'ya en yakın olan bölge, hem kiralama hem de mülk satın alma maliyetlerinde önemli bir artış yaşıyor. Bu bilgiler, tahmine dayalı bir gayrimenkul veri analitiği ve içgörü platformu olan Endeksa'daki uzmanlardan geliyor ve verilerini yakın zamanda Haziran ayındaki gayrimenkul işlemlerini içerecek şekilde güncelledi. Verdikleri bilgilere göre, Gazipaşa'da tipik bir 2+1 konutun ortalama fiyatı 2.714.460 Türk Lirası'na (TL) ulaşırken, 3+1 formatı 3.726.150 TL civarında. Lüks komplekslerde ve markalı konut binalarında fiyatların daha da yüksek olduğunu belirtmekte fayda var. Ayrıca Endeksa, Antalya ilindeki kira piyasası, özellikle 15.000 TL'lik bir bütçeyle konut kiralayabileceğiniz farklı alanlar hakkında bilgi verdi. Bu bilgiler hem uygun seçenekler arayan kiracılar hem de daireleri için adil bir kira fiyatı belirlemek isteyen mülk sahipleri için yararlıdır. Yani: Akseki'de - 278 metrekare. Aksu'da - 101 metrekare. Alanya'da - 99 metrekare. Demre'de - 142 metrekare. Döşemealtı'nda - 147 metrekare. Elmaly'de - 176 metrekare. Finike'de - 200 metrekare. Gazipashe'de - 133 metrekare. Kashe'de - 117 metrekare. Kemere'de - 87 metrekare. Kepese'de - 134 metrekare. Konyaaltı'nda - 93 metrekare. Kumluje'de - 203 metrekare. Manavgathe'de - 139 metre kare Gazipaşa ilçesi, kısmen havalimanının devam eden genişlemesi ve iyileştirilmesi nedeniyle popülerlik kazanıyor. Son yıllarda, uluslararası yolcular da dahil olmak üzere yolcu trafiğinde önemli bir artış olmuştur.

Türkiye'nin ilk açık deniz rüzgar santralinin 2024'te kurulması için teknik temel çalışmaları

Daily Sabah'ın haberine göre Bir endüstri yetkilisi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkenin ağır dış bağımlılığını azaltmak için temiz enerji kaynaklarını kullanma çabalarının bir parçası olarak, Türkiye'nin ilk açık deniz rüzgar enerjisi santralinin teknik temelinin 2024'te başlayacağını söyledi. Açık Deniz Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durak, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) çerçevesinin bir parçası olarak deniz üstü rüzgar enerjisi santralleri için saha büyüklüklerinin Ağustos ayında belirlendiğini ve teknik çalışmaların 2024'te başlamasının önünü açtığını söyledi.  

Türkiye'nin yurt dışı varlıkları Ekim ayı itibarıyla 308,6 milyar dolar

Daily Sabah'ın haberine göre, Pazartesi günü yayınlanan resmi verilere göre, Türkiye'nin yurtdışındaki varlıkları Ekim ayı sonunda 2022 sonuna göre %0,1 düşüşle 308,6 milyar dolara (8,96 trilyon TL) geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yurt dışı yerleşiklere yönelik yükümlülükler yüzde 3,5 düşüşle 603,5 milyar dolara geriledi.  

Türkiye Merkez Bankası faiz oranını %42,5'e yükselterek sıkılaştırma hızını yavaşlatacak

Daily Sabah'ın haberine göre, piyasa araştırmalarına göre, Türkiye Merkez Bankası'nın bu hafta politikasını tekrar sıkılaştırması bekleniyor, ancak döngüsünün sonuna yaklaşırken önceki aylara göre daha yavaş bir hızda. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Wall Street bankacısı Hafize Gaye Erkan'ı başkan olarak atadığı haziran ayından bu yana temel faiz oranını son üç ayda 500'er baz puanlık artışlar da dahil olmak üzere 3.150 baz puan artırdı.  

Erdoğan, Türkiye ile ilişkiler derinleşirken Macaristan'ı ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kalabalık bir heyet eşliğinde dört ay içinde Avrupa ülkesine yaptığı ikinci ziyarette Pazartesi günü Budapeşte'ye geldi. Cumhurbaşkanı, mevkidaşı Katalin Novak tarafından karşılandı ve daha sonra Macaristan başbakanı Viktor Orban ile görüşmesi planlandı. Novak ve Erdoğan, Orban ile ikili görüşme toplantısına gitmeden önce Budapeşte'deki Kahramanlar Meydanı'nda bir karşılama törenine katıldı.

Hakem yumruk attı: Türkiye Futbol Federasyonu, kulüp başkanının Süper Lig yetkilisine vurmasının ardından lig futbolunu durdurdu

Z NBC'nin haberine göre, Türk futbol patronları, Pazartesi günü üst düzey bir maçın ardından bir hakemin kulüp başkanı tarafından yere yumruklanmasının ardından tüm ligleri askıya aldı.    

Rusya'nın dondurulan varlıklarından elde edilen karlar 'Ukrayna'ya gidebilir'

Euobserver'ın haberine göre , AB'nin Rus varlıklarını dondurmasından kaynaklanan özel gelir, ne Rusya'ya ne de AB'ye aittir ve savaş sonrası yeniden yapılanmanın finanse edilmesine nasıl yardımcı olunacağına dair yasal bir plana göre haklı olarak Ukrayna'ya gidebilir. AB dış servisi (EEAS) 12 Aralık Salı tarihli 12 sayfalık bir metinde, "Bu gelirler egemen varlıklar oluşturmaz ve [AB] işlem yasağının sona ermesinden sonra bile geçerli kurallar uyarınca Rusya Merkez Bankası'na sunulması gerekmez" dedi.

888 Milyon TL'lik Mersin Otel Yatırımı

Mersin'de 888 milyon TL'lik yatırımla 246 odalı otel inşa edilecek.

Antalya Turizm Sezonu 12 Ay Sürüyor

Turkish Insider'ın haberine göre , yaklaşık 15,5 milyon turistle tüm zamanların turizm rekorunu kıran Antalya'da, turist sayısında ve gelirlerde artışın yanı sıra sezon 12 aya yayıldı.  

Çin pazarının Antalya'dan genişlemesi. Çin'in önde gelen tur operatörleri ve OTA (Over The Air) Antalya'da olacak.

Aralık 2023'te Türkiye'nin önde gelen turizm destinasyonlarından biri olan Antalya, Çinli online turizm platformu Trip.com ve tur operatörleri ve acenteler de dahil olmak üzere iştirakleri ile işbirliği içinde düzenlenen olağanüstü bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bu etkinlik aynı zamanda Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tarafından da desteklenmektedir. Etkinliğin 20 Aralık 2023 tarihinde 09:30-12:00 saatleri arasında Antalya Resort Hotels Association (AKTOB) bünyesindeki Limak Lara Otel'de gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

Yapay zeka destekli turizm uygulamaları İstanbul'da görücüye çıktı

Hürriyet Daily News'in  haberine göre, İstanbul Belediyesi, turizmi canlandırmak ve turistlerin şehre erişimini kolaylaştırmak amacıyla yapay zekalı turist rehberi uygulaması ve içerik oluşturucular için bir platform içeren "Visit Istanbul" web portalını başlattı.  

Şimşek İspanya'da yatırımcılarla buluştu

  Hürriyet Daily News'in haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İspanya'da İspanyol şirketleri ve finans sektörü temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştirdi

Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Gürcistan ile ortak projelerin daha geniş Avrasya bölgesi için önemini vurguladı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin komşu Gürcistan ile ortak projelerinin daha geniş Avrasya bölgesinde önemli bir faktör olduğunu söyledi. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Aliyev ile Gürcistan Parlamentosu Başkanı Şalva Papuaşvili arasında yapılan görüşmenin ardından yapılan açıklamada, "İki ülke tarafından yürütülen ortak projelerin önemine değinen Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bunu daha geniş bir bölge olan Avrasya alanında önemli bir faktör olarak nitelendirdi" denildi. Açıklamada, Aliyev'in iki ülke arasındaki ortak girişimlerin başarıyla uygulanacağına olan güvenini dile getirdiği belirtildi. "Devlet başkanı, parlamentolar arası işbirliğinin tahvillerin geliştirilmesine katkısını övdü ve işbirliğini daha da güçlendirmek için gerekli yasal temeli oluşturduğunu da sözlerine ekledi" dedi. Açıklamada, Aliyev'in ikili ilişkilerin her alanda gelişmesine övgüde bulunduğu belirtilerek, Papuaşvili'nin Azerbaycan ziyaretinin bu ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacağına olan güvenini dile getirdiği belirtildi.

Amerika'da Yahudilere, Müslümanlara veya başka birine karşı nefrete yer yok: Biden

ABD Başkanı Joe Biden Pazartesi günü, sekiz gün süren bir Yahudi festivali olan Hanuka'yı kutlarken dünya çapında antisemitizmin artmasına karşı uyardı. "Sessizlikten, korkudan ve güvenliğinizden incindiğinizin de farkındayım çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nde ve tüm dünyada antisemitizmin artması mide bulandırıcı." Biden, Beyaz Saray'ın Doğu Odası'ndaki Hanuka resepsiyonunda yaptığı konuşmada, "Biliyorsunuz, bunu topluluklarımızda, okullarımızda, kolejlerimizde ve sosyal medyada görüyoruz" dedi. ABD'nin antisemitizmle mücadele için "ilk" ulusal stratejiyi uyguladığını da sözlerine ekledi. "Açık konuşayım: Amerika'da Yahudilere, Müslümanlara veya başka herhangi birine karşı nefrete yer yok."

Üst düzey Ukraynalı diplomat Brüksel'de Azerbaycanlı, Macar ve Ermeni mevkidaşlarıyla bir araya geldi

Ukrayna'nın en üst düzey diplomatı, Azerbaycanlı, Macar ve Ermeni mevkidaşlarıyla Brüksel'de bir araya geldi ve burada AB Doğu Ortaklığı bakanlar toplantısına ve AB Dış İlişkiler Konseyi oturumuna katıldı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba Pazartesi günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, "Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy'nin Barış Formülünü ve ikili işbirliğimizi görüşmek üzere Azerbaycanlı meslektaşım Ceyhun Bayramov ile görüşmek güzeldi" dedi. "Ukrayna'nın Azerbaycan'ın uluslararası kabul görmüş sınırları içindeki toprak bütünlüğüne verdiği desteğin yanı sıra Hazar ve Karadeniz arasındaki alanda bölgesel işbirliğini geliştirme girişimlerini yineledim." Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan ayrı bir açıklamada, iki bakanın Azerbaycan ile Ukrayna arasında ulaştırma, enerji ve insani yardım da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği beklentileri hakkında görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. Bayramov, Kuleba'ya Güney Kafkasya bölgesindeki son gelişmeler ve Azerbaycan-Ermenistan normalleşme süreci hakkında bilgi verdi. Kuleba daha sonra Macar mevkidaşı Peter Szijjarto ile görüştü ve Ukrayna'nın AB üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunu tartışmanın yanı sıra "Ukrayna'nın ulusal azınlıklarla ilgili mevzuatında yapılan son değişiklikler" hakkında bilgi verdi. Bu, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'ya açtığı savaşın başlamasından bu yana ikisi arasındaki ilk yüz yüze görüşmeydi.

Türkiye'nin İletişim Direktörü, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesinde medyanın sorumluluğuna dikkat çekti

Yeni Şafak'ın haberine göre, Türkiye İletişim Direktörü Salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinde medyanın sorumluluğunu vurguladı. Atina'da düzenlenen 2'nci Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu'na Türk ve Yunan diplomatlar, gazeteciler ve akademisyenlerin katıldığı video mesajla hitap eden Fahrettin Altun, "Türkiye ve Yunanistan'ın bağlarını koparma girişimlerine karşı hakikatin yanında yer alarak iletişim ve medya alanında yeni bir yaklaşım geliştirmeliyiz" dedi.   Altun, 7 Ekim'de yaşanan İsrail-Filistin çatışmasının ardından ortaya çıkan medya ortamına dikkati çekerek, "Gazze'de yaşananlar, kamuoyunun maruz kaldığı gerçek dışı ve manipülatif medya içeriklerinin insanlık için ne kadar yıkıcı olduğunu ve olabileceğini bir kez daha göstermiştir" dedi.

Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Hamlesi: Yeşil Devrim

Türkiye, yenilenebilir enerji odağında sürdürülebilir bir gelecek arayışında önemli adımlar atıyor. Ülke, enerji karışımını çeşitlendirmek ve geleneksel kaynaklara olan bağımlılığı azaltmak amacıyla rüzgar ve güneş enerjisi projelerine büyük yatırımlar yapıyor. Teknoloji ve devlet teşviklerindeki son gelişmeler, ülke genelinde büyük ölçekli yenilenebilir enerji projelerinin geliştirilmesini teşvik etti. Bu yeşil devrim sadece çevrenin korunmasına katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'yi bölgenin daha temiz ve daha sürdürülebilir enerji çözümlerine geçişinde lider olarak konumlandırıyor. Hükümetin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşma taahhüdü, Türkiye'nin daha yeşil ve daha yeşil bir geleceğe olan bağlılığını göstererek uluslararası ilgi gördü.

Türk Mutfağı Dünya Mutfak Sahnesinin Merkezinde Yer Alıyor

Türk mutfağı, zengin lezzetleri ve çeşitli sunumlarıyla tanınarak uluslararası mutfak sahnesinde dalgalar yaratıyor. Kebap ve baklava gibi geleneksel lezzetlerden mantı (Türk köftesi) ve karnabahar tava (karnabahar sote) gibi daha az bilinen mücevherlere kadar, Türk yemekleri dünya çapında yemek meraklılarının damaklarını büyülüyor. Ünlü şefler, Türk lezzetlerini ve tekniklerini menülerine dahil ederek Türkiye'nin mutfak mirasından giderek daha fazla ilham alıyor. Ziyaretçiler otantik Türk yemeklerini deneyimlemek ve ülkenin çeşitli bölgesel mutfaklarını keşfetmek için akın ettikçe mutfak turizmi artıyor.

Türkiye'nin Gelişen Teknoloji Sahnesi İstanbul'da İnovasyon Merkezini Ateşledi

İnovasyonu ve girişimciliği teşvik etmek için Türkiye, özellikle İstanbul'da gelişen bir teknoloji sahnesinin yükselişine tanık oluyor. Şehir, hem yerel hem de uluslararası kaynaklardan yatırım ve yetenek çeken teknoloji girişimleri için bir merkez haline geliyor. Kuluçka merkezleri ve hızlandırıcılar, fintech'ten yapay zekaya kadar çok çeşitli sektörleri kapsayan bu girişimlerin büyümesini beslemede etkili oldu. Türk hükümetinin teknoloji ekosistemini destekleme girişimleri, şehrin canlı enerjisiyle birleştiğinde, İstanbul'u küresel teknoloji ortamında yükselen bir yıldız olarak konumlandırıyor ve yerleşik inovasyon merkezlerine rakip olma potansiyeline sahip.

Türk Rivierası Önde Gelen Lüks Seyahat Destinasyonu Olarak Ortaya Çıkıyor

Son yıllarda, Türk Rivierası, dünyanın dört bir yanından seçici gezginleri cezbeden önde gelen bir lüks seyahat destinasyonu olarak popülaritesinde önemli bir artışa tanık oldu. Bölgenin büyüleyici kıyı manzaraları, el değmemiş plajları ve tarihi yerleri, kültür ve rahatlamanın bir karışımını arayanlar için mıknatıs haline geldi. Kıyı şeridindeki lüks tatil köyleri ve butik oteller, birinci sınıf olanaklar sunarak Türk Rivierası'nı ayrıcalıklı ve şımartıcı bir seyahat deneyimi arayanlar için aranan bir destinasyon haline getiriyor. Türk hükümetinin sürdürülebilir turizmi teşvik etme çabaları da bölgenin çekiciliğine katkıda bulunarak ziyaretçilerin çevreyi korurken doğal güzelliğin tadını çıkarabilmelerini sağlamıştır.

Türk Telekom'dan büyük teknoloji yatırımına yabancı bir şirketle anlaştı: CEO

Bazaar Times'ın haberine göre, Türk Telekom'un CEO'su Ümit Önal, yeni nesil teknolojiler geliştirmek için yabancı bir şirketle yatırım için görüşmelerde bulunduğunu söyledi.  

Bitcoin rallisi yatırımcı risklerine ışık tutuyor

Techxplore'un haberine göre ABD'nin daha geniş bitcoin ticaretinin merakla beklenen onayı, dünyanın en büyük kripto para biriminin 20 aylık zirvelere ulaşmasına yardımcı oldu ve oynaklığına alışkın olmayan yeni yatırımcılar için acı çekme riski taşıyor.  

Erdoğan: Türkiye, Rusya'dan Avrupa'ya gaz tedariki için bir merkez oluşturulmasına ilişkin anlaşmaları takip ediyor

TASS'ın haberine göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin ile Rusya'dan Avrupa'ya gaz tedarik etmek için cumhuriyette bir gaz merkezinin inşası konusunda anlaşmaya olan bağlılığını yineledi. Türk lider bunu, Yunanistan'dan dönen uçaktaki Türk gazetecilerle yaptığı röportajda söyledi. "Bildiğiniz gibi, [İstanbul'un] Ataşehir ilçesinde bir enerji merkezi inşa etmek istedik. Oradaki kulelerden birini enerji dağıtım kabiliyetlerini seferber ettiğimiz bir yere dönüştürmek istiyoruz. Bildiğiniz gibi, Rusya'dan Balkanlar'a ve Avrupa'ya doğal gaz tedarik etmek için Trakya'da bir [gaz] merkezi oluşturmaya karar verdik. Bu konuda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile anlaştık" dedi.

Renault, Türkiye'yi ihracat üssü haline getirmek için 430 milyon doların üzerinde yatırım yapacak

Daily Sabah'ın haberine göre: Fransız otomobil üreticisi Renault Grubu Perşembe günü yaptığı açıklamada, dijital ve yapay zeka teknolojisinin kullanımını artırarak üretim maliyetlerini düşürmeyi planladığını ve Türkiye'deki varlığını genişletmeyi planladığını açıkladı. Şirket, Türkiye'nin kuzeybatısındaki Bursa ilindeki tesisinde Türkiye'nin OYAK Grubu ile işbirliği içinde yeni bir düşük maliyetli SUV Duster da dahil olmak üzere dört yeni model yapmak için 2027 yılına kadar 400 milyon euro (430,92 milyon $) yatırım yapacak.  

Türkiye becomes world's most cyber targeted region in 2023

Daily Sabah'ın haberine göre Kaspersky'nin yayınladığı bulgulara göre Türkiye, 2023 yılı boyunca küresel olarak siber suçlar için en çok hedef alınan bölgelerden biri olarak ortaya çıktı ve kurumlar arasında dijitalleşme çabaları devam ettikçe ülkenin siber tehditlere karşı artan savunmasızlığının altını çizdi. Dijital ortam genişlemeye devam ederken, Türkiye siber suç faaliyetlerinin odak noktası olmaya devam ediyor. Kaspersky'nin 2023'ün üçüncü çeyreğine ilişkin içgörüleri ve istatistikleri, bölgesel tehdit ortamında endişe verici bir eğilim olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca rapor, siber tehdit ortamının önümüzdeki yıl nasıl gelişebileceğine dair tahminler sunarak proaktif önlemlere duyulan ihtiyacı vurguluyor.  

Reuters, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya başvurusunu onaylamakta geciktiğini öğrendi

RBC'ye göre: Reuters'in kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Türkiye, NATO'ya İsveç'in bloğa katılma başvurusunu 28-29 Kasım'da yapılacak olan ittifakın dışişleri bakanları toplantısına kadar onaylamayacağını bildirdi. Ajans, geçen hafta Türk parlamentosunun dışişleri komitesinin İsveç'in konuyla ilgili müzakerelere devam etmek için NATO'ya katılma başvurusuna ilişkin oylamayı ertelediğini yazdı. Ona göre, NATO üyesi ülkelerin temsilcileri, İsveç'in bloğa kabul töreninin Brüksel'deki dışişleri bakanları toplantısı çerçevesinde yapılmasını bekliyordu. Bloomberg'in Ekim ayında İsveç hükümetinin bir temsilcisine atıfta bulunarak yazdığı gibi, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, blok üyelerine yazdığı bir mektupta 28-29 Kasım tarihlerini İsveç'in en son katılması olarak belirledi.

Ruslar Türkiye'den topluca kaçıyor: üzücü nedenler ortaya çıktı

Turprom'a göre: 2022'de Türkiye, birçok Rus'un taşınması için cazip bir destinasyon haline geldi, ancak son zamanlarda durum önemli ölçüde değişti. Bu kitlesel çıkışın üzücü nedenlerine Rus kadınlarının tarihinin prizmasından bakacağız ve ülkede meydana gelen değişiklikler bağlamında Türkiye'deki yaşam beklentilerini analiz edeceğiz. "Antalya, Alanya, İstanbul ve Bursa sokakları Rusça konuşanlarla doluydu. Ancak bir şeyler değişti - oturma izni reddi, yükselen fiyatlar, yer değiştirenler ayrılıyor: bazıları Dubai'ye, bazıları Tayland'a, bazıları Sırbistan'a" dedi. Peki, Ruslar neden yakın zamana kadar bir mıknatıs olan Türkiye'den kaçıyor: fiyatlar. Türkiye'de yaşamanın maliyeti fırladı ve ülkeye yaşamak için uygun fiyatlı bir yer olarak alışkın olanları hayal kırıklığına uğrattı. Enflasyon, döviz kurundaki değişikliklere karşılık gelmez ve bu da sakinler arasında yanlış anlaşılmalara neden olur. Normal mağazalar bile yüksek fiyatlar nedeniyle erişilemez hale geldi. En son haberlerden: Türk lirası tarihi bir düşük seviyeye geriledi (ayrıntılar burada). "Eskiden Migros'a gidip 400 liraya yarım dükkan alabiliyordum. Şimdi 400 lira peynir, 4 dondurma, bazturma ve ekmek. Kabaca rubleye dönüştürmek için 4 ile çarpın" diye şikayet etti. Ekonomik durum. Maliye Bakanı enflasyonla mücadele ediyor, ancak kilit oranı %40'a yükseltmek, iş dünyası için çok yüksek bir yük olabilir ve bu da önümüzdeki yıl ticari faaliyetleri etkileyebilir. Turizm ve fiyatlar. Türkiye turist çekmeye devam ediyor, ancak ucuz tatillerin eski itibarı kayboluyor. Hayat daha pahalı hale geldi ve eskiden mevcut olan lüksler karşılanamaz hale geldi. Diğer ülkelerle karşılaştırma. Türkiye'deki fiyatlar taşınmacılar arasında popüler olan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, değişikliklerin Türkiye ile sınırlı olmadığı ortaya çıkıyor. Yazar, yerel para biriminin ruble karşısındaki döviz kurunun dinamiklerinin de rol oynadığını belirtti. "Türkiye'yi birkaç yıl önceki Türkiye ile karşılaştırırsanız, fiyatlar elbette şok edicidir. Ancak tüm dünyada (ve özellikle yer değiştirenler arasında popüler olan ülkelerde) fiyatlar çok arttı. Ve burada sadece yerel para biriminin döviz kurunu değil, aynı zamanda döviz kurunun ruble karşısındaki dinamiklerinin hızını da hesaba katmak gerekiyor" dedi. Oturma izni ile ilgili zorluklar. Turistik ikamet (oturma izni) almak, özellikle mevzuat değişikliklerinden sonra zorlaştı. Mülk sahipleri oturma izni alırken kısıtlamalarla karşı karşıyadır ve turist ikametgahı nadir bir istisna haline gelmiştir. Gayrimenkul ile ilgili belirsizlik. Ev sahipleri, oturma izni konusunda "belirsiz" bir durumda oldukları için gerginler. Gayrimenkul fiyatları, oturma izni almada kilit bir faktör haline geldi ve bir turist ikametgahının mevcudiyeti sorunu açık kalıyor. Mevcut durum, Türkiye'yi daimi ikamet yeri olarak gören Ruslar arasında soru işaretleri uyandırıyor. Fiyatlar, oturma izinleri ve ülkenin gelecekteki ekonomik durumu konusundaki belirsizlik, cumhuriyetin yer değiştirme için çekiciliği konusunda şüphe uyandırdı. Belki de yaza daha yakın, belediye seçimlerinden sonra durum daha da netleşecektir - blog yazarı tarafından verilen tahmin budur.    

Türkiye'nin Baykar'ı, 2025'te uzaya uydu göndermeyi planladığını açıkladı

Zamanın haberine göre Dünyanın en büyük insansız hava aracı üreticilerinden biri olan Türk şirketi Baykar, ilk uydusunu 2025 yılında uzaya göndermeyi bekliyor. "Uzay girişimimizle ilgili çalışmalar 1,5 yıldır devam ediyor. Herkesin gittiği yere gitmiyoruz, geleceği tahmin ediyoruz ve bu gelecek için bugünden yarışmaya hazırlanıyoruz. Alçak yörüngeli komuta uyduları ve yörünge araçları üzerinde çalışıyoruz. 2025'te ilk uydumuzu uzaya göndereceğiz" dedi. Ona göre şirket, küresel navigasyon sistemleri ve özel iletişim uygulamaları için yeniliklerin geliştirilmesini destekleyecek bir uydu geliştirecek.

Türkiye'de konut satışları Ekim ayında bir önceki yıla göre %8,7 düşüşle devam etti

Daily Sabah'ın  haberine göre, Perşembe günü açıklanan resmi verilere göre, Türkiye'de  konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %8,7 düştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen ay 93.761 konutun el değiştirdiğini ve bu rakamın bir önceki ay 102.656'ya düştüğünü söyledi. Veriler, Ocak'tan Ekim'e kadar satışların yıllık bazda %14,3 artarak 993.835 adede yükseldiğini söyledi. Veriler ayrıca ipotekli konut satışlarının geçen ay bir önceki yılın aynı ayına göre %58,0 azaldığını ve 5.577 olarak gerçekleştiğini gösterdi.       Konut satışları, Ağustos ayında kaydedilen satışlardaki kısa süreli artışın ardından yavaşlamaya devam etti ve 122.091 adet ile bu yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye'nin nüfus bakımından en büyük şehri olan İstanbul, Ekim ayında konut piyasasına hakim oldu ve 14.941 adet satışla tüm satışlarda %15,9 ile en yüksek paya sahip oldu. Konut satışı yapanları sırasıyla 7.394 (%7,9) konut satışı ile başkent Ankara ve 5.192 (%5,5) konut satışı ile İzmir batısı izledi. Bu arada TÜİK, yabancı alıcılara yapılan konut satışlarının da düşüş eğilimini sürdürdüğünü ve bu Ekim ayında yıllık bazda %52,9 düşüşle 2.536 adede gerilediğini söyledi.       Akdeniz'in tatil beldesi Antalya, 931 adetle yabancı alıcılara yapılan satışlarda en büyük paya sahip oldu. Yabancılara satılan 758 mülkle İstanbul takip ederken, güneydeki Mersin ili 294 ile üçüncü sırada yer aldı. Yabancı uyruklular arasında en fazla sayıda ev satın alan Ruslar – 713 adet – onu 235 ile İranlılar, 152 ile Almanlar ve 138 ile Ukraynalılar izledi. Verilerde, yılın ilk 10 ayında yabancılara yapılan konut satışlarının bir önceki yıla göre %44,4 düşüşle 30.599'a düştüğü belirtildi.

Türkiye'nin En Yüksek Kira Getirisine Sahip İl ve İlçeleri Belli Oldu

Dahab'ın  haberine göre Türkiye'nin büyük şehirlerindeki ilçeler arasında Ankara'nın dördüncü büyük ilçesi olan Mamak, konut kiralama açısından en karlı ilçe oldu. Buradaki kira getirisi yıllık% 8.54 idi. İkinci sırada ise yıllık %7,93 ile İstanbul'da Esenyurt yer alıyor. Listenin üçüncü sırasında ise yine başkentin bir ilçesi olan Altındağ %7,62'lik karlılık ile yer alıyor. Bu veriler gayrimenkul değerleme şirketi Endeksa tarafından bir raporda yayınlanıyor. Derecelendirmenin en üst sıralarında yer alan birkaç ilçe de var: Ankara'da Keçiören (% 7,3), İzmir'de Konak (% 7,24), Bursa'da Yıldırım (% 7,14), Ankara'da Etimesgut (% 7,3), Bursa'da Osmangazi (% 6,94), İstanbul'da Küçükçekmece (% 6,92). Antalya'da Kepez (%6,86), Mersin'de Yenişehir (%6,82) en çok kar eden bölgedir. Bir bütün olarak iller arasında Ankara en yüksek oranlara sahiptir (% 7,29). Bu bölgedeki gayrimenkullerin ayrıntılı bir incelemesi yakın zamanda HomesOverseas.ru portalında yayınlandı. İlk beşte ayrıca Bursa (% 6.45), Mirt (% 5.97), Adana (% 5.83) ve İstanbul (% 5.73) yer alıyor. Antalya %5,53 verim ile 7. sırada yer alıyor.

Türkiye'de yerel halka daire ve ev satışları, diğer şeylerin yanı sıra, yüksek fiyatlar nedeniyle azaldı

Dahab'ın haberine göre 2023'ün ilk on ayında Türkiye'de konut satışları son derece hareketli geçen yıla göre %14'ün üzerinde düştü ve yaklaşık 994.000 adet olarak gerçekleşti. 2023 yılında, son üç yılda ortalama 1,4 milyon ila 1,5 milyon adet olan satılan mülk sayısının 1,2 milyon olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar, yüksek konut fiyatları, yüksek faiz oranları, krediye erişim kısıtlamaları ve mevduat hesaplarındaki daha cazip oranların düşüşten sorumlu olduğuna inanıyor. Değerleme şirketi Endeksa'ya göre, Türkiye'de gayrimenkulün ortalama maliyeti Ekim ayında geçen yıla göre %103 artarak 3 milyon Türk lirasını (105.000 $) aştı. İstanbul merkezli değerleme şirketi Gayrimenkul Değerleme'den Ahmet Büyükduman, konut kredisi ile konut satışlarında yüzde 60'lık bir düşüşe dikkat çekerek, genel düşüşün ana nedeninin bu olduğunu söyledi. MasterTürk Grubu'ndan Gökhan Taş, "İnsanlar artık evleri yatırım olarak görmüyor" dedi. "Sadece gerçekten konuta ihtiyacı olanlar daire satın alıyor. Lira fiyatları düşmüyor ve düşmeyecek..."diye ekledi. Tash'e göre, pazardaki potansiyel alıcılar artık satıcılarla güçlü bir pazarlık pozisyonuna sahip. Bu durumun 2024 yazına kadar devam edeceğine inanıyor.

Gayrimenkul yatırımı için Türk pasaportunun fiyatı 600.000 dolara yükselecek

Gazete Pencere'nin haberine göre İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi, yabancıya konut satışında yeni bir düzenlemeye gidiyor. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığınca 16 Ekim 2023 tarihinde düzenlemeyle, yabancıya ikamet amaçlı konut satışında alt sınır 75 bin dolardan 200 bin dolara çıkarılmıştı. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin yeni bir düzenlemeye gitmesi sonucu 2024 yılından itibaren yabancıya konut satışında alt limit, 600 bin dolar oluyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Atem Başkanı Hakan Akçam, şunları söyledi: “Şu an için 400 bin dolara gayrimenkul satın alan yabancılar, Türk vatandaşlığına başvurma hakkı verilmektedir. Yabancıya konut satışı son 2,5 yılın en düşük seviyesinde TÜİK verilerine göre ,2023 ekim ayında, yabancıya konut satışları son 2,5 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Pandemiden sonra Türkiye’de konut ve kira artışları hızla artmaya devam ederken konut satış sayıları düşüşü geçti. Gayrimenkul de Konut tarafında piyasasının alt üst olmasında etkili olan nedenlerden biri de yabancıya konut satışları olduğunu beyan eden Akçam, satışlarda son aylardaki düşüşe dikkat çekti. 2023 Ekim ayında, yabancıya konut satışları yaklaşık son 2,5 senenin en dip seviyelerini gördü. Verilere göre, yılın ilk ayında yüzde 0,6 ile sınırlı olan yabancıya konut satışlarındaki gerileme, 6 Şubat da meydana gelen depremlerden sonra aynı ayda yüzde 27’ye çıkmış; yıl ortasında ise yüzde 42 ile sert bir şekilde gerilemeye devam etmişti. 2023 ekim ayında yabancıya konut satışları yıllık bazda yüzde 53 gerileyerek sayısal olarak 2.550 ’e geriledi. Böylece yabancıya konut satışları 2020 yılından bu yana en düşük seviyeyi görmüş oldu..

Türkiye ve Yunanistan güven artırıcı önlemler konusunda toplantı yaptı

 ANEWS'in haberine göre, Türkiye ve Yunanistan'dan gelen heyetler Pazartesi günü Türkiye'nin başkenti Ankara'da güven artırıcı önlemlere odaklanan yeni bir görüşme turu düzenledi. Büyükelçiler, yüksek rütbeli subaylar ve diğer yetkililerin katıldığı toplantıya Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliği yaptı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Yunanistan savunma heyetine başkanlık eden Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri ve Savunma Bakanı Danışmanı Haris Lalacos'u kabul etti. Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, iki taraf, daha önce üzerinde anlaşmaya varılan bir dizi güven artırıcı önlemi gelecek yıl boyunca uygulama veya yeniden etkinleştirme konusunda geçici olarak anlaştılar. Açıklamada, toplantının "olumlu bir ruhla" gerçekleştirildiği belirtilerek, bir sonraki toplantıya Yunan tarafının ev sahipliği yapacağı vurgulandı. Türkiye ve Yunanistan yıllar içinde çalkantılı bir ilişki yaşadı. 2021'de bazı iyileşmeler görülse de, iki komşu ülke arasında bazı sorunlar çözülmedi. 70 yılı aşkın bir süredir NATO üyesi olan Türkiye, Yunanistan'ın son yıllarda bölgede uzun süredir devam eden anlaşmalar uyarınca silahsızlandırılan Türk kıyılarına yakın adaları silahlandırmak da dahil olmak üzere tekrarlanan kışkırtıcı eylemlerini ve söylemlerini protesto etti ve bu tür hareketlerin barışa yönelik iyi niyetli çabalarını boşa çıkardığını söyledi.

Türkiye aims for 70M+ tourist arrivals in 2028, says vice president

ANEWS'in haberine göre, ülkenin başkan yardımcısı Perşembe günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2028 yılına kadar 70 milyondan fazla turist gelmesini hedeflediğini söyledi. Türkiye'nin başkentinde düzenlenen 6. TravelExpo Ankara Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nda konuşan Cevdet Yılmaz, hükümetin 2030'lu yıllara kadar yıllık 100 milyar dolarlık turizm geliri hedeflediğini söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun son verilerine göre, Türkiye'nin turizm geliri Ocak-Eylül döneminde yıllık bazda %20,1 artarak 42 milyon dolara yükseldi. Ülke, bu yılın ilk dokuz ayında geçen yıla göre %13,2 artışla 44,6 milyon ziyaretçiyi ağırladı. Yılmaz, "Geçtiğimiz günlerde meclisten geçen 2024-2028 yıllarını kapsayan 12'nci Kalkınma Planımızda yer alan cari açığımızı sıfıra yaklaştırma hedefimize ulaşmamıza turizm önemli katkı sağlayacak" dedi.

Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 9,5'e düşerek Mart 2014'ten bu yana en düşük seviyeye geriledi

ANEWS'in haberine göre, Türkiye'de işsizlik oranı Mayıs ayında yüzde 9,5 ile Mart 2014'ten bu yana en düşük seviyesine ulaştı. Bu, Nisan ayına göre 0,5 puanlık bir düşüşe işaret ediyor. TÜİK tarafından Pazartesi günü açıklanan resmi rakamlara göre, ülkedeki işsiz sayısı Mayıs ayında 193.000 kişi azalarak 3,3 milyona ulaştı.

İstanbul Havalimanı, 2023'ün ilk altı ayında Avrupa kargo trafiği sıralamasında zirvede

ANEWS'in haberine göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na göre İstanbul Havalimanı, 2023'ün ilk yarısında Avrupa'nın en iyi kargo trafiğine sahip ilk 10 havalimanı listesinin başında yer aldı. Bakan, bu bilgiyi sosyal medya hesabından paylaşarak, havalimanının ulaşımdaki sürekli başarısından gurur duyduğunu ifade etti.

E-ticaret devi Alibaba, Türkiye'ye 2 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

ANEWS'in haberine göre, E-ticaret devi Alibaba'nın Türkiye'deki iştiraki Trendyol'un Pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre Türkiye'de 2 milyar dolarlık önemli bir yatırım yapmaya hazırlandığı bildiriliyor. Bu duyuru, Alibaba Başkanı Michael Evans ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında Cuma günü İstanbul'da yapılan görüşmenin ardından geldi.

Türk un firması Söke, ABD merkezli ekmek üreticisi Rudi's'in %12,65'ini satın aldı

ANEWS'in haberine göre, Türk firmasının başkanı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Türk un üreticisi Söke'nin ABD merkezli ekmek üreticisi Rudi's'in %12,65'ini satın aldığını söyledi. Eren Günhan Ulusoy, bir basın açıklamasına göre satın alma işleminin 22 Eylül'de tamamlandığını söyledi. 1976 yılında Colorado'da kurulan Rudi's, özellikle organik ve glütensiz ekmek yapımında faaliyet gösteriyor. Ulusoy, Söke'nin geçen yılki gelirinin 2,49 milyar lira (yaklaşık 150,2 milyon dolar) olduğunu, satışlarının ise 2023'ün ilk yarısında 1,9 milyar liraya (yaklaşık 116,7 milyon dolar) ulaştığını söyledi. Ulusoy, "Söke'nin yıllık 16 milyon kWh enerji ihtiyacını karşılamak üzere İç Anadolu ili Konya'da 105 dönümlük (yaklaşık 26 dönüm) alanda 11.000 kW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali kuruyoruz" dedi.

ChatGPT, yeni ses ve video özellikleriyle ileriye doğru büyük bir adım atıyor | Görme, duyma ve konuşma yeteneği ile donatılmış ChatGPT

ANEWS'in haberine göre yapay zeka uygulaması ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI, heyecan verici bir gelişmeyi açıkladı: ChatGPT artık "görme, duyma ve konuşma" yeteneklerine sahip.

Türkiye'de yıllık tüketici enflasyonu Ekim'de yüzde 61,36'ya geriledi

Arjantin'in yıllık enflasyonunun Pazartesi günü yüzde 142,7'ye ulaştığına dair haberlere göre, ülke ekonomisinin korkunç durumunun belirleyici bir faktör olacağı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sadece birkaç gün önce. Arjantinliler, Ekonomi Bakanı Sergio Massa ile siyasi dışlanmış ve kendini "anarko-kapitalist" olarak tanımlayan Javier Milei arasındaki kıyasıya bir seçim karşılaşması için Pazar günü sandık başına gidecek. Massa, birçok kişinin hayatta kalmak için mücadele etmesine neden olan üç haneli enflasyona düşüşü denetledi. Özgürlükçü Milei, merkez bankasını "dinamitleme" ve ekonomiyi dolarize etme sözü vererek, yaşam standartlarındaki onlarca yıllık düşüşten bıkmış seçmenleri ateşledi. Ulusal istatistik kurumu, son 12 ayda enflasyonun Eylül ayındaki yüzde 138'den yüzde 142,7'ye yükseldiğini bildirdi. Bununla birlikte, aylık enflasyon Eylül ayındaki yüzde 12,7'den yüzde 8,3'e geriledi. Tüketici fiyatları bu yılın Ocak ayından bu yana yüzde 120 arttı.

Türkiye'de yıllık tüketici enflasyonu Ekim'de yüzde 61,36'ya geriledi

ANEWS'in haberine göre, Cuma günü açıklanan resmi verilere göre, Türkiye'nin yıllık enflasyonu Ekim ayında beklenmedik bir şekilde %61,36'ya geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, bu rakam Eylül ayında dokuz ayın en yüksek seviyesi olan %61,53'ten düştü. Anadolu Petrol araştırmasına göre, yıllık tüketici fiyat endeksi yüzde 62,36'ya yükselecekti. Ana gruplar arasında oteller, kafeler ve restoranlar %94,12 ile en yüksek yıllık fiyat artışını görürken, en düşük %25,98 ile konut sektörlerinde yer aldı. Gıda fiyatları Ekim ayında yıllık bazda yüzde 71,99 arttı. Aylık bazda, Türkiye'nin tüketici fiyatları endeksi Ekim ayında %3,43 artarak Eylül ayındaki %4,75'lik artıştan yavaşladı. Türkiye Merkez Bankası Perşembe günü, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini, esas olarak yüksek gıda ve enerji ithalat fiyatlarının öncülüğünde %65'e yukarı yönlü revize etti.

Çin'in Yeni Emlak Modeli, Kentsel Göçmenler ve Genç Yetişkinler için Daha Ucuz Mülklerle '3 Büyük Proje' Üzerine İnşa Edilecek

South China Morning Post'tan Pekin'de Ji Siqi'nin haberine göre; Pekin, daha uygun fiyatlı konutlar da dahil olmak üzere "üç büyük projenin" temeli üzerine yeni bir gayrimenkul geliştirme modeli inşa etme sözü verirken, bazı analistler alıcılar ve satıcılar için tüm emlak kısıtlamalarının kaldırılması çağrısında bulunuyor. Ve merkezi liderliğin bir likidite krizinin ortasında bazı emlak geliştiricilerini kurtarmayı düşünebileceğini söylüyorlar. Çin'in konut bakanı Ni Hong Pazar günü yaptığı açıklamada, ülkenin emlak piyasasının zorluklarla dolu bir dönüşüm döneminde olmasına rağmen, sürdürülebilir kalkınma için temelin var olduğunu söyledi. Parti sözcüsü People's Daily ile yaptığı röportajda, "Hız ve nicelik peşinde koşan eski kalkınma modeli artık yüksek kaliteli kalkınmanın yeni gereksinimlerine uymuyor ve acilen yeni bir kalkınma modeline ihtiyaç var" dedi. Ni, "Yeni bir gayrimenkul geliştirme modeli oluşturmak, mevcut sorunları çözmek ve emlak piyasasının istikrarlı ve sağlıklı gelişimini teşvik etmek için temel bir stratejidir" dedi.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Durması, Fahiş Kira Balonu Patlaması Sonrası Antalya'ya Göç

Akdeniz Telegraf'ta yer alan habere göre; Antalya’da Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşın ardından oluşan göç dalgasıyla kira fiyatlarının arttığına dikkat çeken Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri ve İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, "Kira fiyatları çok yükselmişti, adeta bir balondu, o balon patladı" dedi.

Çin’den Korkutan Haber Geldi: Gayrimenkul Devi Beklenen Ödemeyi Gerçekleştiremedi

Yeni Şafak'tan Kenan Biter'in haberine göre; Çin’de gayrimenkul devi Evergrande’nin borç krizi derinleşiyor. Grubun Çin anakara merkezli iştirakı Hengda Real Estate Group adındaki iştirak 4 milyar yuanlık tahvilde 25 Eylül tarihli anapara ve faiz ödemesini yapamadı. Yaşanan gelişmeler sonrası Evergrande’nin hisseleri yüzde 20'den fazla düşüş yaşarken şirketin alacaklılarıyla yeni bir anlaşmaya varamaması durumunda ise tasfiyeyle karşı karşıya kalabileceği ve tüm operasyonlarının durdurulabileceğine ilişkin endişeler de tekrardan alevlendi.

Yabancılara İkamet İzni Satışında Alt Limit Artırıldı!

Yabancılara konut satışıyla ilgili önemli bir karara imza atıldı. Göç idaresi yabancıların kısa süreli ikamet izninde alt sınırı değiştirdi. 16 Ekim 2023 tarihinden itibaren yabancılar ikamet izni alabilmek için alacakları taşınmazlarda 75 bin dolar olan alt sınır 200 bin dolara yükseltildi

Almanya'da Ofis Emlak Krizi Şehirlerin Çehresini Değiştirmeye Başlıyor

Globe World News Echo'dan David SADLER'in haberine göre; On yıllık çılgın bir büyümenin ardından, Alman ticari emlak piyasası keskin bir düzeltme aşamasına girdi. BNP Paribas Real Estate'in rakamlarına göre, ofis gayrimenkullerindeki işlem hacmi yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre% 76 azalarak yaklaşık 4,6 milyar Euro'ya geriledi. Amerikan emlak hizmetleri grubu Jones Lang LaSalle, Almanya'nın en büyük yedi şehrinde işlemlerin aynı dönemde %36,3 düştüğünü bildirdi. Alman metropollerindeki ofis boşluk oranı, aynı dönemde 2022'de sadece %4,7 iken, ilk dokuz ayda %5,5'e yükseldi. Ayrıca şunu da okuyun: Abonelerimiz için ayrılmış makaleAvrupa'da yükselen oranlar ve değişen kullanımlar arasında kaos içinde ofis gayrimenkulü Eğilimi birkaç faktör açıklıyor. 2023'ün başından bu yana ekonomideki yavaşlamaya ek olarak, iş yatırımları üzerinde baskı oluşturan bir kredi kısıtlaması da var. Ancak, her şeyden önce, Covid-19 pandemisinden bu yana uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasının bir sonucu olarak ofis alanı talebinde genel bir düşüş gözlemliyoruz. Ifo enstitüsü tarafından yakın zamanda yapılan bir ankete göre, Alman şirketlerinin %61'i şu anda çalışanlarının özellikle büyük gruplar halinde evden çalışmasına izin veriyor. Çalışanların dörtte biri düzenli olarak bu fırsattan yararlanıyor. Sektör uzmanlarına göre, bu eğilimin devam etmesi bekleniyor. Ancak, ofis kiralama sözleşmelerinin uzun süreli olması nedeniyle (genellikle on yıl) piyasa üzerindeki etkiler daha yeni başlıyor. "Şu an için patronlar hala tereddütlü: Bazıları çalışanlarını ofise geri getirmek istiyor, diğerleri uzaktan çalışma çözümlerini test ediyor. Şirketler, yalnızca uzaktan çalışmanın en yerleşik olduğu yerlerde, alanlarını azaltmaya ve çekici olmaya devam eden şehirlerin en merkezi konumlarına yerleşmeye karar verirler. Çoğu zaman, tesislerinde kalma eğilimindedirler ve büyürken bile genişlemeyi reddederler. Ve hiç kimse yeni bir inşaat projesine girişmiyor" diye açıklıyor Köln Ekonomi Enstitüsü'nde gayrimenkul konularında uzman olan Christian Oberst. Çevrelerin gelişimi Sonuç: Piyasadaki işlemler sayıca azdır, birçok alan iyi konumlandırılmamışsa alıcı bulmakta zorlanır. Bank DZ'ye göre, ticari gayrimenkul satın alma fiyatları 2022 ortasına göre %10, ofis gayrimenkullerinin fiyatları ise %8 düştü. Bu gelişme, bazı piyasalarda korkulduğu gibi bir finansal krize yol açabilir mi? "Riskin Amerika Birleşik Devletleri'ndekinden daha düşük olduğunu düşünüyorumBay Oberst'i perspektife koyuyor. Orada fiyatlar %20 düşüyor ki bu hala Almanya'da gözlemlediğimizden çok uzak. »

Ultra Zengin Rus ve Çinli Yatırımcılar Dubai'deki Lüks Gayrimenkullere Akın Ediyor

Arabian Bussiness haberine göre; Jeopolitik gerilimler arttıkça, Dubai'nin lüks gayrimenkulleri, finansal olarak güvenli bir liman arayan Rus ve Çinli yatırımcılardan önemli sermaye girişleri çekiyor. Sektörün içindekiler Arabian Business'a verdiği demeçte, Rusya ve Çin'den gelen artan yatırımcı talebinin BAE'de, özellikle Dubai'nin lüks emlak segmentinde üstel pazar büyümesini hızlandırmaya yardımcı olduğunu söyledi. Jeopolitik gerilimler ve ekonomik belirsizlikler ülke içinde devam ederken, bu iki ülkeden varlıklı bireyler, yüksek getiri ve sermayeleri için güvenli bir sığınak peşinde koşarak artan sayıda Dubai'ye yöneldi. Foremen Fiefdom Real Estate'in CEO'su ve kurucusu Adil Akhtar, "Dubai ve Abu Dabi bu yıl sürekli olarak en yüksek yatırım seviyelerini çekti" diyor. "Lüks gayrimenkul sektöründeki dikkat çekici artış özellikle dikkat çekicidir."

Rus yatırımcılar 2022'de Türkiye'de 1.300 şirket kurdu: rapor

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından 22 Mart'ta yayınlanan yeni bir rapora göre, Rusya'dan yatırımcılar 2022'de Türkiye'de bir önceki yıla göre yüzde 670 artışla 1.300'ün üzerinde şirket kurdu. Rus vatandaşlarının yatırımlarındaki bu artış ve ticari tesislerdeki artış, Türkiye'nin Rus sermayesi için bir merkez olduğunu ve Ankara'nın Şubat 2022'de Ukrayna'daki operasyonunun başlamasının ardından Washington'un Moskova'ya yaptırım taleplerini reddetmesi nedeniyle Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki tarafsızlığını gösteriyor. Raporda ayrıca, Moskova'nın geçen yıl yabancı emlak alımlarının yüzde 25'ini oluşturan Ankara emlak piyasasına büyük ilgi gösterdiği belirtiliyor. Raporda, Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının 2021'de 5,8 milyar dolardan 9,3 milyar dolara yükseldiği vurgulandı. Rusya'nın Türkiye'deki yatırımları artmakla kalmadı, aynı zamanda finansal veri sağlayan şirket Refinitiv'e göre Ankara, Rusya'dan petrol ithalatını 2021'deki 98.000 varile kıyasla bu yıl günde 200.000 varilin (bpd) üzerine çıkarak ikiye katladı. ABD daha önce Türkiye ve BAE'yi, ülkenin Rusya Federasyonu'na uyguladığı ekonomik ambargoyu yerine getirmemekle eleştirmişti. ABD'li bir yetkiliye göre, Washington, kısmen Abu Dabi'ye Moskova ile bağlarını koparması için baskıyı artırarak, Rusya'yı küresel ekonomiden izole etmeye çalışırken BAE bir "odak ülkesi" haline geldi. Abu Dabi ile Moskova arasındaki uçuşlar savaş süresince devam ederken, Dubai'nin emlak piyasasından önemli Rus yatırımları akmaya devam ediyor. Sputnik'in haberine göre, Rus vatandaşları, Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana Dubai'de en büyük gayrimenkul satın alan grup haline geldi. Kasım 2022'de Abu Dabi'de Kremlin'in bilgisi dışında gizli bir BAE-Rusya görüşmesi yapıldığı iddia edildi. Reuters'e göre, BM'nin varlığı olmadan Körfez ülkesinin aracılık ettiği toplantı, Ukrayna ile potansiyel bir mahkum takası anlaşması ve Rusya'nın Afrika ve Asya'ya amonyak ihracatı için kullanılan bir Ukrayna boru hattını kullanması etrafında toplandı.

Antalya: Türkiye Dış Ticaretinin ve Gayrimenkul Ticaretinin Yeni Merkez Üssü

Sadece bu yıl yabancı alıcılara satılan 10.370'den fazla mülk görerek gayrimenkulün ön saflarında yer almaya devam ediyor. Rus vatandaşları, Rusya'nın 2022'nin başlarında Ukrayna'yı işgalinin Batı yaptırım dalgalarını tetiklemesinin ardından finansal bir sığınak arama eğilimlerini yansıtan ülkeler arasında başı çekiyor. Antalya'daki tüm yabancı sermayeli şirketlerin %20'sini oluşturan 1.220'den fazla şirket Ruslar tarafından kuruldu. Onu sırasıyla 751, İran 676, Azerbaycan ve 270 şirket ile Ukrayna takip ediyor. Çoğunluk olan 495 şirket, toptan ve perakende gıda pazarlama sektöründe faaliyet göstermektedir. Bunu 478 firma ile gayrimenkul, 451 firma ile inşaat, 410 firma ile seyahat acenteleri, tur operatörleri ve diğer rezervasyon hizmetleri ve 355 firma ile tarım ürünleri ticareti takip etmektedir. Eğilim yavaşlama belirtisi göstermiyor. Bu yılın ocak ve ekim ayları arasında 238'i Rus olmak üzere 666 yeni şirket kuruldu. Buna karşılık, bir yıl önce yaklaşık 222 şirket kurmuşlardı. Bu yılın ilk dokuz ayında Almanlar 59 şirketle takip ederken, İranlılar 57, Ukraynalılar 44 ve Azeriler sırasıyla 36 şirket kurdu. Bu yıl konut satışlarındaki düşüşe rağmen, Rus vatandaşları hala yabancı alıcılar arasında listenin başında yer alıyor ve bir yıl önceki 14.656 adete kıyasla Ocak-Eylül ayları arasında Antalya'da yaklaşık 10.372 mülk satın alıyor.